Hiçbir geliri ve malvarlığı bulunmayan davacıya, davalı babanın yardım etmesinin kanuni bir zorunluluk ve ahlaki bir ödev olduğu-
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, talep edilen nafakaların nitelikleri, davalı babanın bakım yükümlülüğü ve gelir durumu, bunun yanında annenin de nafakaya katılma yükümlülüğü bulunduğu hususları nazara alınarak; T.M.K.nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun şekilde, üniversitede öğrenim gören davacı için bir miktar yardım nafakasına hükmedilmesi; yine, reşit olmayan çocuk için verilen iştirak nafakasının da bir miktar artırım yapılması gerekeceği-
Çocuğun yaşı, eğitimi ve sağlık durumuna göre artan ihtiyaçları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda artışa hükmedilmesi gerekeceği-
Davalının davacıyı telefon hattına girerek konuşma yaptığından şüphelendiği iddiasıyla şikayet ettiği, soyut iddiadan başka delil olmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davalının bu şikayeti sebebiyle iftira suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davası sonucunda davalının mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, davalı aleyhine belirlenecek tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerekeceği-
Haksız fiil nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimsenin manevi tazminat ödetilmesini isteyebileceği, yargıcın, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alması gerekeceği-
Hakimin manevi tazminat miktarını belirlerken hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, olayın vehametini, davalıların kusurunu, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmesi gerektiği- Takdir edilecek manevi tazminat ile mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden, zenginleşme aracı olmaması gerektiği-
Davetliler tarafından düğün töreninde takılacak takıların, düğüne katılma ücreti olmadığı- Manevi tazminatın ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminat olduğu zarara uğrayan kişinin manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araç olduğu-
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebileceği; yargıcın, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alması gerekeceği-
Reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalılar yararına nisbi tarifeye göre avukatlık ücreti takdiri gerekeceği- Hakimin manevi tazminat miktarını, TMK'nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir edeceği-
Tarafların müşterek çocuklarının üç kez ameliyat olmasına rağmen davalı (koca)'nın bununla ilgilenmediği, aralarında çıkan bir tartışma sırasında da kadının sığındığı odanın kapısını kırmak suretiyle kadın üzerinde ciddi bir korku yarattığı anlaşıldığından bu olayların davacı (kadın)'ın kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği açık olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK md. 4, TBK 50,51,52,58) dikkate alınarak davacı (kadın) yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-