Para alacağının korunması için ihtiyati tedbir yoluna değil, ihtiyati haciz yoluna başvurulabileceği- Davacı vekili her ne kadar isteminde "ihtiyati tedbir" istemişse de, davacının amacı (iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle davalı) para alacağını teminat altına almak olduğundan HMK. mad. 33 gereğince, talep hakkında ihtiyati haciz hükümlerinin uygulanması ve bu hükümler çerçevesinde talebin değerlendirilmesi gerektiği- Haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği açık olup, sadece maluliyet oranı ve kusur durumu çekişmeli olduğundan ve haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale geleceğinden, ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup, mahkemece davacının ihtiyati haciz isteminin hangi alacaklara ve taşınmaz veya taşınmazlara ilişkin olduğu somut olarak açıklatıldıktan sonra, davacının tazminat talebi ile orantılı ve davalı şirketin ticari hayatını etkilemeyecek biçimde "tedbirde ölçülülük" ilkesine uygun bir ihtiyati hacize karar verilmesi gerektiği- Yargılamanın her aşamasında toplanan delillerin niteliğine göre yeniden ihtiyati tedbir yada ihtiyati haciz talep edilmesi ve bunun yeniden değerlendirilmesi mümkün olduğu- HMK. mad. 341/1 gereğince, ihtiyati haciz talebinin reddi yada ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği-
Yerel mahkemenin ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne kesin olarak karar verilmiş olup, bu aşamadan sonra ihtiyati haciz kararının icrasının, İİK'nun 261 ve devamı maddeleri gereğince icra dairelerine ait olduğu, Daire'nin kesin kararına rağmen, tekrar tekrar aynı konuda ihtiyati haciz kararı talep edilmesi üzerine, ilk derece mahkemesince bu taleplerin kabulüne karar verilmesi, İİK'nun 261 ve devamı maddelerine göre yok hükmünde olup, Daire kararının infazının, ilgili yasa hükmü gereğince icra daireleri tarafından yerine getirilmek durumunda olduğu-
İhtiyati haciz kararı takip başladıktan sonra ise, ihtiyati haciz kararının takip dosyasından infazının istenmesi gerektiği gibi asıl takip dosyası yerine başka bir takip dosyasından infaz edilmesinin takip hukuku kuralları ile bağdaşmayacağı- İcra müdürlüğünün İİK hükümlerine göre işlem yapması gerekeceği, idari nitelikli Adalet Komisyonu kararı gerekçe gösterilerek yasaya aykırı olmayan talebin yerine getirilmemesinin söz konusu olamayacağı-
Mahkemece, ihtiyati haciz kararı nedeniyle ve ihtiyati haciz kararına uygun olarak borçlunun maaşı üzerine haciz konulduğu gözetilip şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Gerek davacıların gerekse davalıların 31/01/2017 tarihli dava değeri üzerinden %15 teminat karşılığı ihtiyati haczin devamına ilişkin kararına karşı; durum ve koşulların değiştiği gerekçesiyle değiştirilmesine veya teminatsız kaldırılmasına yönelik yeni bir taleplerinin olmadığı ve buna rağmen İDM'nce davalılar üzerine kayıtlı taşınır ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine de İİK'nun 257.maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinin (taşınmazlar dışında) tamamıyla yeni bir ihtiyati haciz kararı niteliğinde olduğundan itiraza tabi olduğu-Tasarrufun iptali davalarında tasarrufu yapan asıl borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceğinden 03/05/2017 tebliğ tarihinden itibaren 10 günlük süre içerisinde icra dairesine ibrazıyla infazı istenmeyen ve bu sebeple hükümsüz hale gelen ihtiyati haciz kararının da bu nitelikte yorumlanması gerektiği-İDM'nin istinafına getirilen 12/10/2017 tarihli ara kararı gereğince ara karara uygun şekilde gerekçeli karar yazılmadığı ve karar taraflara tebliğ edilmediğinden hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı ve itiraz hakkının ihlal edildiği-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 2004 Sayılı İİK'nun 265.maddesi gereğince itiraz dilekçesi olarak kabul edilerek istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın itirazın İDM'nce değerlendirilmek üzere geri çevrilmesine karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçi borçlunun başvurusunda; icra müdürlüğünün, ihtiyati haciz kararının İİK'nun 261. maddesi gereğince süresi geçmediğinden bahisle verdiği kararının iptalini talep ettiği anlaşılmakla, uyuşmazlık konusu değer itibariyle kararın İİK'nun 363. maddesi uyarınca temyizi kabil olduğunun anlaşıldığı-
İcra hukuk mahkemesince verilen takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin kararın ihtiyati hacizleri de kapsadığı açıkça belirtilmediğinden, anılan geçici durdurma kararının, ihtiyati haczin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği, kaldı ki şikayete konu haczin, takibin geçici durdurulması kararından önce uygulandığı belirlenmiş olup, sonradan verilen durdurma kararının haczi etkilemeyeceği-
Alacaklı tarafından alınan ihtiyati haciz kararının infazının yasal süresi içerisinde ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yargı çevresi içerisindeki icra dairesinden istenildiği, yine yasal 7 günlük süre içerisinde de icra takibine geçildiği henüz şikayetçiye ödeme emrinin tebliğ edilememesinin ihtiyati haczi hükümsüz hale getirmeyeceği, kaldı ki ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde ihtiyati haczin hükümsüz hale geleceğine dair ilgili maddede herhangi bir yasal düzenlemeye yer verilmediği dolayısıyla ihtiyati haczin hükümsüz hale gelmediği, dosyanın muameleden kaldırılmasından sonrada borçlunun gayrimenkulü üzerine ihtiyati haciz konulmasının mümkün olduğu-
Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği- Alacaklının, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecbur olduğu aksi halde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağı- İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetlerin infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılacağı-
Alacaklının ihtiyati haciz kararını aldığı yerde bulunan icra dairesinin yetkili olarak kabul edilemeyeceği-