Tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin davanın çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmasın aynına ilişkin bir uyuşmazlık söz konusu olduğundan HMK mad. 12 uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği ve maktu harç alınacağı- Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini tapu maliki ile mirasçılarının isteyebileceği - Elbirliği mülkiyetinde ortaklardan her birinin de tek başına tapuda murisin kimlik bilgilerinin düzeltilmesini isteyebileceği-
Çekişmeli taşınmazın tamamının ... Nehrinin kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması sebebiyle tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasına ilişkin verilen kararın kesinleştiği, davacı tarafın mülkiyet hakkının sona erdirilmesi karşılığında taşınmazın tam değeri olmasa da bir miktar tazminat ödenmesi gerektiği, taşınmazın nehir yatağında bulunması, zemin özellikleri, tarımsal amaçlı değerlendirmeye müsait olmaması ve benzeri hususlar gözetilerek bilirkişi yardımıyla tespit edilen değerin 1/4'üne isabet eden kısmının ödenmesinin hakkaniyete uygun olacağı-
Ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tüm mirasçılar adına tescil, olmazsa bedelin vekilden tahsili isteklerine ilişkin açılan davada,mahkemece tapunun iptali ile tüm mirasçılar adına tescil istenmiş, ancak terekeye mümessil tayin edilmesi için açılan davanın sonucu beklenmeden esas hakkında karar verildiği gibi mirasbırakanın ehliyetsizliği konusunda, inceleme yapılmadan sonuca gidildiği- TMK. mad. 701-703'te düzenlenen mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı olmayıp mülkiyetin bir bütün olarak ortaklardan tümüne ait olduğu- TMK. mad. 702/2 'de açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği- Ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmayacağı(TMK. mad. 15)- Terekeye mümessil tayin edilmesi için açılan davanın sonucunun beklenmesi, terekeye mümessil tayin edilir ise davayı açan mirasçının sıfatının sona ereceği gözetilerek tereke mümessili huzurunda davanın sürdürülmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra vekaletname ve akit tarihlerinde mirasbırakanın ehliyetli olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması, mirasbırakanın ehliyetli olduğu saptanır ise diğer hukuki sebepler yönünden inceleme yapılması gerektiği-
Satış bedelinin sadece elbirliği maliklerinin mirasçılık belgesindeki payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken bu aşamada mülkiyeti nakletmeyen ve sadece taraflar arasında kişisel hak sağlayan tapu siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesine göre de ödeme yapılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu hususun kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu, şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğunun bulunduğu, TMK'nin 702/2. maddesinin bu yönde açık hüküm getirdiği, ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış, bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiğinin kabul edildiği-
Tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin açılan davada, dava konusu taşınmazların 28.7.1976 tarihinde yapılan kadastro çalışmasında tapu kaydına dayalı olarak tespit yapıldığı halde ilgili dayanak tapu kayıtları getirtilmediği gibi yeterli zabıta araştırmasıda yapılmadığı- Öncelikle dava konusu taşınmazların kadastro tespitine dayanak tapu kayıtlarının getirtilmesi, taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının da araştırılması, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de; davacının mirasbırakanı H.Ö.'in baba adı nüfus kayıtlarına göre "E." olmasına rağmen murisin kayınvalidesinin baba isminin yazılmak suretiyle tapu kaydında düzeltme yapılmasının isabetsiz olduğu-
Tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin davada, davacının mahkemeye müracaat etmeden, öncelikle ilgili tapu müdürlüğüne prosedüre uygun şekilde başvurması, eğer bu talebinde istediği sonucu alamazsa daha sonra mahkemeye başvurması gerektiği-