11. HD. 14.06.2021 T. E: 2020/6105, K: 5019-
Ek tasfiye işlemleri için bir tane dava açılabileceği gibi birden fazla dava veya uyuşmazlık bulunması mümkün olduğundan, açılan veya açılacak bir dava ile sınırlı olarak ihya kararı verilmesinin, tasfiye kurumunun ruhuna uygun olmadığı- Her hukuki uyuşmazlık için ihya kararı almak usul ekonomisine aykırı olduğu gibi ihya kararı verilmiş bir kooperatif için yeniden ihya kararı almakta hukuki yarar da  olmadığından, "açılan dava ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmesinin" hatalı olduğu-
11. HD. 10.06.2020 T. E: 1035, K: 2733-
TTK. m.547 gereğince tasfiye işlemlerinin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin ek ihyasına karar verilebilirse de; tüzel kişiliği bulunmayan şubelerin ihyasına karar verilemeyeceği-
Davalı şirketin 24.12.2010 tarihinde kurulup tescil edildiği, şirket sözleşmesi ile davalının 10 yıl süreyle şirketi temsile münferiden yetkili müdür olarak atandığı, şirket müdürü tarafından noterden alınan düzenleme şeklindeki vekâletname ile davalının genel yetkili ticari vekil olarak atandığı, şirket müdürünün, davalının kızı olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafından davalı şirketin kaşesi altında yazılıp imzalanan ve müşterilerine gönderilen ve ayrıca haksız rekabet teşkil ettiği hususu kesinleşen yazıda, kurucusu ve ortağı olduğu davacı şirketten ayrılarak davalı şirketi kurduğunu ve hizmetlerine bundan sonra farklı bir şirket ismiyle devam edeceğini belirttiği; davalının, davalı şirketin hissesinin kendi adına kayıtlı olmasına rağmen öğrenci olması sebebiyle tüm işlerin babası tarafından takip edildiğini belirttiği, buna göre; davalı şirketin kaşesi altında davalı tarafından yazılan ve müşterilerine gönderilen yazının haksız rekabet teşkil ettiği ve bu hususun kesinleştiği, davalının şirket müdürü olduğu ve diğer davalının ise şirket organı gibi hareket ettiği gözetilerek anılan davalıların TMK’nın 50. maddesi gereğince, kişisel sorumluluklarının değerlendirilmesinin gerektiği, sonuç itibarıyla Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kooperatifin ihyasına ilişkin ticaret sicil memurluğu hasım gösterilerek açılan davada davacı tarafa kooperatif son tasfiye memurlarının davaya dahil edilmesi gözetilerek yasal hasım konumundaki ticaret sicil memurluğunun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği-
11. HD. 11.09.2019 T. E: 2522, K: 5279-
Şirketin ihyası istemli davada Ticaret Sicil Müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesinin maddi hata niteliğinde olduğu-
Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerektiği- Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabul edilemeyeceği- Tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin yeniden ihyası ile sicile kaydedilmesi hâlinde o tüzel kişi hakkında davanın görülebileceği-
Re'sen sicilden silinen dava dışı şirketin silinme tarihinden önce hakkında devam eden icra takibinin bulunmasına göre, ilk derece mahkemesince tasfiye memuru atanmaksızın dava dışı şirketin ihyasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu-