Tasfiye memurunun eksik tasfiye işlemi nedeniyle işbu davanın açılmasına neden olduğu, harç, yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği-
Usulüne uygun terkin işlemi olmadığından hak düşürücü sürenin varlığından söz edilmesinin mümkün olmadığı-
Usule uygun olarak kaydı silinen şirket veya kooperatifin ihyasına ilişkin yapılacak yargılamada ilgili ticaret sicili müdürlüğü aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmolunamayacağı-
Haczedilen mal hakkında, İİK madde 97/8 gereğince istihkak davası açılır ise, satış isteme süresinin işlemeyeceği, İİK m. 99'de de, alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışının yapılamayacağının düzenlendiği-.İİK m. 97/8'de istihkak davasının açılması ile satış isteme sürelerinin işlemeyeceğinin açıkça ifade edildiği, İİK 99. maddede de aksine bir hüküm bulanmadığı- Dava konusu 14.01.2022 tarihli haciz işleminin yapıldığı, davacı alacaklı tarafından 10.02.2022 tarihinde eldeki davanın açıldığı, süresi içinde istihkak davası açılmış olduğundan, satış avansının yatırılmadığından bahisle dava konusu haczin geçersiz olduğu söylenemeyeceği- İcra takipleri nedeniyle açılmış ve açılacak davalarla sınırlı şekilde şirketin ihyasına karar verildiği, kesinleşen ihya kararı ile haczin geçerliliğini koruduğu anlaşılmakla istihkak davasının esası hakkında karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu şirketin ihyasına karar verilmiş ancak yazılı gerekçe ile tasfiye memuru atanmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2023 tarihli 2023/11-340 E., 2023/1236 K. sayılı ilamı ve Dairemizin yerleşik uygulaması (Dairemizin 21.02.2024 tarihli 2024/257 E., 2024/1352K. sayılı, 09.01.2024 tarihli 2023/6897 E., 2024/98 K. sayılı ilamları) gereğince terkin edilen şirketin ortakları veya yetkilisi dışında üçüncü kişiler tarafından 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin on beşinci fıkrasına istinaden açılan ihya davaları, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olup, Mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına karar verilmesi durumunda, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince dava dilekçesinde belirtilen dava dosyası ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile tasfiye memuru atanmamasının doğru olmadığı- 29.05.2024 tarihli 32560 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7511 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 16 ncı maddesi ile "...6102 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin on beşinci fıkrasına aşağıdaki cümlenin eklendiği, “Bu maddede öngörülen usule uygun olarak kaydı silinen şirket veya kooperatifin ihyasına ilişkin yapılacak yargılamada ilgili ticaret sicili müdürlüğü aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmolunamaz.” düzenlemesine yer verilmiş olup anılan Kanun'un 23 üncü maddesinde bu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, bu durumda anılan hüküm uyarınca dava konusu terkin işlemi nedeniyle davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Dava dışı işçi .................tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanmış olup, bu tarih itibariyle dava dışı şirketin henüz tasfiye sonucu terkin edilmediği, tasfiye memurunca tasfiye işlemlerinin tüm hak ve borçlar dikkate alınarak yapılması gerekeceği, bu bağlamda önceki olay nedeniyle sonradan bağlanan gelire ilişkin rücuen alacak davasının, terkinden sonra açılmasının tasfiye memurunun işlemleri açısından sonucu değiştirmeyeceği, bu nedenle yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılması doğru olmayıp kararın bozulması gerekeceği-
Uyuşmazlık, şirketin ihyası istemine ilişkindir...
Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine; davalı kooperatifin, ek tasfiye işlemleri için davacının açmış olduğu dava ile sınırlı olmak üzere ticaret siciline yeniden tesciline karar verilmiş olmasına ve tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için önceki tasfiye memurlarının atanmış olmasına göre birleşen davalılar vekilinin temyiz sebeplerinin yerinde görülmediği-
Limited şirketin ihyasına ve münfesih duruma düşmesi nedeniyle tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği-
Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince, terkin edilen şirketin ortakları veya yetkilisi dışında üçüncü kişiler tarafından 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin onbeşinci fıkrasına istinaden açılan ihya davaları, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olup, mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince dava dilekçesinde belirtilen dava dosyası ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi gerekeceği-