Davalılar arasında ki hizmet alım sözleşmesinden yardımcı işin alt işvene verildiği ve davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu sabit olduğundan davacı alt işverenin işçisi olduğundan, işe iadeye bu işveren yönünden karar verilmesi gerektiği; feshin geçersizliğine bağlı işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden ise davalıların birlikte sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerektiği-
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğünün alt işverende olduğu- Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemeyeceği- Asıl işverenin, işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden alt işverenle birlikte sorumlu olduğu- İşe iade davasında kurulacak hükmün tespit hükmü niteliğinde oluğu- İşe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerektiği-  İşe iade davasında asıl talep feshin geçersizliğinin tespiti olup, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti feri nitelikte olduğundan talepten daha azına karar verilmesi (davanın kısmen kabulü) nedeniyle, karşı taraf yararına avukatlık ücreti takdir edilmemesi, yargılama giderleri paylaştırılmaması gerektiği-
Davacının iş sözleşmesinin maden kazası sonucu yaşanan süreç ve bu durumun şirkete çok büyük ekonomik yük getirmesi gerekçesiyle feshedildiği ve davalının dayandığı sebebin geçerli sebep olduğu, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin 55.maddesinde liyakat,kıdem sicil,başarı ve benzeri nedenler dikkate alınarak son giren ilk çıkar kuralı göz önünde bulundurularak toplu iş çıkarımının gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığı bahse konu maddenin ilk cümlesinin işten çıkarmada kriter bakımından gerek nicelik gerekse nitelik olarak işverene takdir yetkisi verdiği, davacı tarafından, işverenin toplu iş sözleşmesinin 55.maddesine aykırı olarak işçi çıkarımında bulunduğu, bu konuda sahip olduğu takdir yetkisini kötüye kullandığında iddia ve ispat edilemediği, öte yandan toplu işi çıkarma yönteminin geçerli sebeple veya feshin geçerliliği ile ilgili bir durum olmadığı, bu yönteme aykırı davranılmasının da feshi geçersiz kılmayacağı anlaşılmakla, somut olayda davalının yaptığı feshin geçerli sebeple yapıldığının kabul edilmesi gerektiği-
İşe iade davasında, işverence alınan ve uygulanan işletmesel kararın tutarlı uygulanıp uygulanmadığı (tutarlılık denetimi), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı (keyfilik denetimi) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı(ölçülülük denetimi feshin son çare olması ilkesi) açıklığa kavuşturulmalı, fesihten önceki ve sonraki 6 aylık dönemde yeni işçi alınıp alınmadığı, davacının çalıştığı süre ve eğitim durumu dikkate alınarak, fesihten sonra alınan işçilerin vasıflarının neler olduğu, davacı ile aynı vasıfta olup olmadıkları, davacının çalışabileceği pozisyonların fesih tarihi ve öncesinde boş olup olmadığı, bu kapsamda davacının değerlendirilebileceği başka bir bölüm veya iş olup olmadığı hususlarının araştırılıp karar verilmesi gerektiği-
Fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ikramiye, giyim, temizlik malzemeleri, iaşe, ulaşım, öğrenim yardımı ve sosyal haklar başlığı altında düzenlenen sosyal harcama tutarı, ramazan yardımı, evlenme yardımı, doğum ve ölüm yardımı, doğal afet, askerlik yardımı alacaklarının hakediş tarihlerinden itibaren sendikal tazminat faizi ile birlikte ödetilmesine-
Yaklaşık ikibinaltıyüz işçinin iş sözleşmelerinin feshedildiği ve üçyüzyetmiş işçinin ise davalı şirkete ait ocağa nakledildiği anlaşılmış olup, mahkemece Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna Genel Müdürlüğüne 55. maddesine de aykırı davranıldığı gerekçesi belirtilmiş ise de, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna Genel Müdürlüğüne 55. maddesinde “davalının fesihte kendisini kesin olarak bağladığı bir sosyal seçim kriteri” bulunmadığından söz konusu maddeye bakıldığında liyakat, kıdem ve sicil gibi hususların dikkate alınacağı belirtilerken yine fesihte son giren ilk çıkar kuralının da göz önünde bulundurulacağı belirtilmiş olduğundan Toplu iş sözleşmesinin 55. maddesine bakıldığında ilk cümlenin işten çıkarmada kriter olarak gerek nicelik olarak gerekse nitelik olarak işverene takdir yetkisi verdiği görülmekte olup, buna göre örneğin liyakatlı bir işçi kıdemi daha düşük olsa ve en son girse bile bu hükme göre toplu işçi çıkarımında işten çıkarılmayabileceğinden davacı tarafından işverenin toplu iş sözleşmesinin 55. maddesine aykırı olarak işçi çıkarımında bulunduğu, bu konuda sahip olduğu takdir yetkisini kötüye kullandığı da iddia ve ispat edilemediğinden davalının yaptığı feshin geçerli nedenle yapıldığı-
Davacının mesai saatleri içerisinde çekilen ve paylaşılacağının bilindiği fotoğraflarının binlerce kişi tarafından izlenebilecek bir sosyal paylaşım sitesinde yayınlanmasının, işyerindeki çalışma disiplinini ve iş akışını etkileyecek nitelikte olduğu ve artık davalı işverenden davacı ile çalışması beklenemeyeceğinden somut olayda haklı bir fesih nedeni bulunmasa bile fesih için geçerli bir nedenin bulunduğunun kabulü gerektiği-
Elektrik teknisyeni olan davacının iş sözleşmesi, davalı işveren tarafından sondaj faaliyetlerinin askıya alınarak durdurulması sebebiyle ihtiyaç ve istihdam fazlalığının ortaya çıktığı ve şirket bünyelerinde çalıştırılabilecek başka bir pozisyon bulunmadığı gerekçesiyle feshedilmiş olup, mahkemece sondaj faaliyetlerinin askıya alınması sebebiyle personel azaltılmasına gidilmesinden dolayı davacının sözleşmesinin feshi açısından, sosyal seçim kriterine uyulmadığı gerekçesiyle kabul kararı verilmişse de, hukukumuzda "sosyal seçim" kriteri diye bir kriterin olmadığı göz önüne alındığında, davalı işverenin aldığı işletmesel kararın kapsamının, davacı yönünden tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, feshin kaçınılmazlığına bağlı olarak başvurduğu hususların tespiti bakımından bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
İşverenin eşit davranma borcuna aykırı davrandığı durumlarda yaptırım olarak işçinin dört aya kadar ücreti tutarında bir ücretten başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep imkanı bulunmadığı-
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine ilişkin davada,diğer davalı Tübitak'ın davalı şirketi kurarak işçinin, işçilik haklarına zarar verme kastıyla tüzel kişilik hakkını kötüye kullandığı yönünde somut bir delil bulunmayıp davalı M. Teknokent Aş'de davacının iş akdinin feshinden önceki tarihlerde 30dan fazla işçi çalıştığı ancak davacının fesih bildirim tarihinde ise işçi sayısının 30un altına düştüğü sabit olup salt organik bağ olması 30 işçi sayısının tespiti için yeterli bir kriter olmadığından davanın reddi gerektiği-