Davacının emeklilik nedeniyle olan kıdeminin sfırlanmasının doğru olmadığı, davacının kıdemi 6 aydan fazla olup işin esasına girilerek davanın görülmesi gerektiği- Dava dışı A.Ş ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, dosyaya sunulan davacı delilleri değerlendirilip gerekirse tanık dinlenerek A.Ş ile davalı arasındaki iş ilişkisinin muvaazaya dayalı olup olmadığının tespiti ile buna göre işyerinde çalışan işçi sayısının belirlenmesi gerekirken işçi sayısının 30 dan az olduğundan davanın reddinin hatalı olduğu-
İş sözleşmesinin geçerli nedenle fesh edilip edilmediği hususundaki uyuşmazlıkta, işverence davacının ara dinlenme sürelerinin aşıldığını gösteren üretim alanına giriş çıkış kayıtlarında savunulduğu gibi süre aşımı görünmekte ise de davacı taraf beyanlarında kayıtların işverence değiştirilmeye müsait olduğunu, işyerinde üretim dışında ancak yine işle ilgili geçen sürelerin kayıtlarda görünmediğini, ayrıca feshin ölçülü de olmadığını iddia ettiğinden, davacının iddialarının araştırılması için ilgili dönemde işyerindeki diğer işçilerin söz konusu giriş çıkış kayıtlarının getirilip diğer işçilerde de benzer süre aşımlarının olup olmadığı belirlenip, işverenin eşit davranıp davranmadığı, yine kayıtlara müdahale durumu olup olmadığı ortaya konduktan sonra çıkan sonuca göre feshin geçerliliğinin belirlenmesi gerektiği-
22. HD. 26.01.2017 T. E: 842, K: 1025-
22. HD. 23.01.2017 T. E: 719, K: 729-
İş sözleşmesinin başlığında ve içeriğinde belirli süreli olduğunun yazılmış olmasının sözleşmeyi belirli süreli hale getirmeyeceği, yapılması kararlaştırılan işin niteliğinin önemli olduğu, sözleşme ile işçinin yapması kararlaştırılan iş süreklilik arz ediyor ise, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kabulü gerekeceği- Taraflar arasındaki iş ilişkisi objektif koşullara bağlı bulunmadığından sözleşmenin başlangıçtan itibaren belirsiz süreli sayılması gerektiği ve belirsiz süreli iş sözleşmesinde ise bakiye süre ücretinin gerçekleşmeyeceği-
İş akdinin haklı veya geçerli bir nedenle feshedildiği davalı işverence ispat edilemediğinden ve davalılar arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin hukuka uygun olduğu ve muvazaa bulunmadığı anlaşıldığından davacının şirkete işe iadesine ilişkin karar yerinde olduğu- Davacı tarafça dosyaya sunulan yerel basında yer alan Belediye Başkanının fesihler üzerine basına verdiği demeçlerden, feshin davalı işverenin desteklediği sendikaya üye olunmaması, istenilmeyen sendikaya üyeliği nedeniyle yapıldığı ve feshin sendikal nedene dayandığı anlaşılmakla sendikal tazminat talebinin kabulü gerektiği-
Mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise işçiye ödenmek üzere en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerektiği- İş güvencesi niteliğindeki bu tazminatın işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği ve maddede belirtilen alt ve üst sınırların aşılamayacağı-
İşe iade davasının yalnızca asıl işveren veya alt işveren aleyhine açılması durumunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayandığının belirlenmesi halinde mahkemece davanın hemen reddedilmemesi, davalı olarak gösterilmeyen asıl işveren veya alt işverene davanın teşmili için davacı tarafa süre verilmesi gerektiği- Taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına yönelik olarak yapılacak inceleme sonucunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayanması halinde işçi gerçek işverenin işyerine iade edilmesi, işe iadenin parasal sonuçlarından muvazaalı işlemin tarafı olan diğer kişi veya kurumun gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
İşverenin yaptığı feshin geçersizliğine ve işçinin iş iadesine karar verilmesine rağmen işçiyi işe başlatmayan işverenin, en az 4 aylık en çok 8 aylık ücret tutarındaki tazminatı, işçiye ödemesi gerektiği-