Zamanaşımı başlangıcı tarihi olarak tapu kaydının tashihine ilişkin davanın reddine ait kararın kesinleşme tarihini esas almasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı- 
Tapu sicilinin tutulmasından doğan zararın ödenmesi için hazine aleyhine açılacak davaların bir ve on yıllık zamanaşımına bağlı olduğu - Zamanaşımı süresinin, tapudaki yanlışlık tarihinden değil, yanlışlığın doğurduğu zararı ortadan kaldırmak amacı ile açılan tapu kaydının düzeltilmesi davasının reddine ilişkin kararın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı-
Özel yetkisi bulunmayan vekil tarafından kurulan ancak daha son-ra bu nedenle iptal edilen ipotekden dolayı uğranılan zararı, hazinenin MK. 1007’ye göre ödemek zorunda olduğu-
Kadastro tespitinin yanlış yapılmasından doğan zararlar için, MK. 1007’ye dayanılarak, hazine aleyhine tazminat davası açılamayacağı - Kadastro çalışma ve faaliyeti sırasındaki hatalı işlemlerden dolayı hazinenin MK. 1007 çerçevesinde sorumlu olmadığı-
Devletin, MK. 1007’ye göre olan “tapu sicilinin tutulması”ndan kay- naklanan sorumluluğunun kapsamı - Tapu memurunun hayali tapu se-nedi düzenlemesinden, Devletin sorumlu olmayacağı-
Satışın sahte kimlik ve belgelerle (vekaletnameyle) yapılmış olması nedeniyle tapunun iptalinden vekaletnameyi düzenleyen noterin sorumlu olacağı-
Hazinenin MK. 1007’den doğan kusursuz sorumluluğunda, BK. 44’de (şimdi; TBK. mad. 52) düzenlenen “müterafik kusur”un gözönünde bulundurulacağı-
MK. M. 1007’ye göre, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararlardan Hazinenin sorumlu olduğu, mülkiyet hakkına ilişkin bulunması itibariyle de uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı (genel mahkemeler) olduğu-
Kadastro paftasının arz üzerinde hatalı uygulanmasından doğan zararda “tapu sicilinin hatalı tutulması” değil, “idarenin hizmet kusuru” söz konusu olduğundan, uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerekeceği-