Devletin tapu sicilinin tutulması nedeniyle sorumluluğuna ilişkin davanın dinlenilebilmesi için, hatalı işleme konu taşınmazın geri alınması olanağının kalmaması gerekeceği ve bu durumun ise, tapu iptali ve tescil davasının reddedilerek kesinleşmesi ile ortaya çıkacağı-
TMK’nun 1023. maddesindeki "tapu sicilindeki kayda iyi niyetle güvenerek mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur ’hükmü uyarınca kıyı kenar çizgisi içinde kalmasından dolayı tapusu iptal olan taşınmaz malikine tazminat ödenmesi gerekeceği-
MK’nun 1007.maddesine dayanan tazminat davalarında, tazminat konusu olayla ilgili tapu iptal davası açılması halinde, taşınmazın tapu iptal davasının kesinleşme tarihinde davacının elinden tam olarak çıkmış sayılacağı ve dava zamanaşımı süresinin de bu tarihte başlayacağı-
Devletin sorumluluğunun bir tehlike sorumluluğu olduğunun benimsenmiş olması tapu sicil müdürlüğü görevlilerinin kusurlu olup olmadığının araştırılmasına ya da kusurun varlığının ispatına gerek olmadığı gibi, esasen Devletin sorumluluğu için bu kusurun varlığı da şart olmayıp, tapu sicil müdürlüğünün hukuka aykırı eylem ve işlemleri ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğundan bu zarardan Devletin sorumlu olduğu ilkesinin kabul edildiğini-
MK’nun 1007.maddesine göre açılmış tazminat davasında, davacının zararının, davalının kusurlu eylemi nedeniyle yitirilen taşınmazların gerçek değeri ile sınırlı olduğu ve bu değer mahallinde bilirkişiler marifeti ile keşif yapılarak saptanması gerekeceği-
Taşınmazın beyanlar hanesine şerh konularak taşınmazın mahiyet ve niteliğinin değiştirilmesinin davacı aleyhine TMK’nun 1007.maddesi uyarınca tazmini gerektirecek bir zarar doğurmayacağı-
MK’nun 1007.maddesine dayanan tazminat davalarında zararın, taşınmazın davacının elinden çıktığı tarihe göre hesaplanacağı-
Dava konusu zarara neden olan hatalı tespit, kadastro çalışmaları sırasında oluşmuş olup; taşınmaz, nitelik ve zilyetlik koşulu gerçekleşmeden üçüncü kişi adına tespit görmüştür, iddiaya göre Hazine, devlete ait taşınmazların kadastro tespiti çalışmalarını takip etmemiş, askı ilam sonrasında itirazlarını yapmayarak hatalı tescilin oluşmasına ve bunun sonucunda sicile güvenerek taşınmazı satma kendisine verilen bu görevlerini yapmaması sonucu doğduğu ileri sürülen zarar, ihmali nitelikteki idari eylemden doğmuş olup, bu tür idari eylemlerden kaynaklanan tazminat davalarının görüleceği yerin idari yargı yerleri olacağı-
Davacı azilnameyi dava dışı vekile tebliğ ettirmeyerek ve onu bu durumdan haberdar etmeyerek kusurlu ise MK 1007.maddesine göre tazminata hükmedilirken BK’nun 43. maddesi (yeni TBK. 51. md.) uyarınca tazminat miktarından uygun bir indirim yapılması gerektiği-
Devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan sorumluluğuna dayalı (MK 1007. md) maddi tazminat isteğine ilişkin davada, zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise, bu konuda mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-