Takip alacaklısı hakkında "resmi belgede sahtecilik suçu" ndan dolayı verilen mahkumiyet kararı kesinleşmiş olması nedeniyle, TBK'nun 74. maddesi uyarınca "kesinleşmiş mahkumiyet kararları hukuk hakimlerini bağlayacağı"ndan, borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının kabulüne ilişkin karar kesinleşmese dahi, borçlunun "hacizlerin kaldırılmasını ve yediemindeki malların kendisine verilmesini" talep edebileceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun şikayet tarihi itibariyle tapuda borçlu adına kayıtlı olmayan taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını isteme hakkının bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kısmen kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Toplam otuz üç adet şikayet dosyasının farklı icra takip dosyalarından kaynaklı, aynı davalıya karşı açılan ve sebepleri aynı olan usulsüz tebliğ şikayeti hakkında olduğu, bu şikayetler hakkında aynı mahkemece aynı tarihte karar verildiği görüldüğünden, bu şikayetler yönünden vekâlet ücretinin tespitinde AAÜT’nin 22. maddesinin dikkate alınması gerektiği- Şikayetçi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmakla birlikte, vekalet ücretinin tam ücretin %50’si olarak belirlenmesi gerektiği-
Karar başlığında davalı olarak gösterilen ve şikayetçinin ihbarda bulunduğu 3. kişi şirketin Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında da doğru bir şekilde tespit edilip, açıklandığı üzere şikayete konu uyuşmazlıkta ihbar olunan ve müdahil sıfatı olmayacağından 3. kişinin taraf sıfatının olmadığı, aleyhine de hüküm kurulmadığı, bu nedenle de kararı temyiz hakkının olmadığı-