«İstihkak davasının kabulüne» ilişkin ilamların kesinleşmeden infaz edilemeyeceği fakat «istihkak davasının reddine» ilişkin ilamların ise, infaz edilebilmesinin kesinleşmesine bağlı olmadığı–
Satış ilanı tebligatının usulsüz olmasının, bu usulsüzlükten dolayı zarar gördüğünü ileri sürüp, ihalenin feshi hakkında bir sebep göstermeyen borçlu için, ihalenin feshi nedeni olamayacağı–
Donatan aleyhine açılan takipte, acenta onun vekili sıfatını taşıdığından, acentaya «icra emri» gönderilebileceği, ancak acentanın şahsı ve malları hakkında takibin yürütülemeyeceği–
İnfazı kesinleşmesine bağlı ilâmların, takip tarihinde kesinleşmiş olması gerektiği (takip tarihinden sonra kesinleşmiş olmasının takibin iptaline engel olmayacağı)–
Yabancı uyruklu kişilerin, Türkiye’de takipte bulunabilmek için -mensup oldukları devlet ile aramızda alacaklıyı teminat göstermekten muaf tutan ikili bir anlaşma bulunmadıkça- «yargılama ve takip giderleri» ile «karşı tarafın zarar ve ziyanını» karşılamak üzere gerekli teminatı döviz olarak yaptırmak zorunda oldukları-Bu zorunluluk yerine getirilmeden takibin başlatılmış olması halinde, alacaklıya "gerekli teminatı yatırması için" icra dairesince uygun bir süre verilmesi gerekeceği-
Asıl borç ödenip sona erdikten sonra, «faiz» isteği hakkında ayrı bir takip yapılamayacağı–
Fabrika binasındaki makinelerin, ipoteğin tamamlayıcı parçası ve eklentisi sayılacağı (MK. 862) ve fabrikadan ayrı olarak haczedilemeyeceği (İİK. mad. 83c)–
Delil tesbiti giderlerinin, ayrı takip (ve dava) konusu yapılamayacağı–