İcra dairesine başvurarak beyanda bulunan ve tutanağa yazılan beyanını imzalayan borçlunun (alacaklının), icra dosyasında yapılmış olan usulsüz işlemi o tarihte öğrenmiş sayılacağı–
«Tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere» -yani, ayni alacağı iki kez tahsil etmemek koşuluyla- alacaklının borçlu hakkında hem «rehnin paraya çevrilmesi» hem de -elindeki senetlere dayanarak- «kambiyo senetlerine mahsus» haciz yolu ile takip yapabileceği—
Ödeme emrinde alacaklının ve vekilinin gösterilmemiş olmasının, «ödeme emrinin iptaline» neden olacağı–
Nizalı yerin, icra emrinde maddi bir hata sonucu ilâma aykırı olarak belirtilmiş olması halinde, bu hatanın her zaman düzeltilebileceği (sırf bu nedenle, «icra emrinin iptaline» karar verilemeyeceği)–
İpotek akit tablosunun belli bir para borcu ikrarını içermemesi (ipoteğin ileride doğacak bir borcun teminatı olarak kurulmuş olması) yani bir ‘teminat ipoteği’nin mevcut olması halinde, borçluya «152 örnek ödeme emri» gönderilmesi gerekeceği–
4792 sayılı Kanunun 21/II. hükmüne göre, SSK.nın (prim) alacakları Devlet alacağı derecesinde imtiyazlı olduğundan, üçüncü kişiler tarafından daha önce konulmuş hacizlere -birinci sırada ve garameten- iştirak edeceği ve sıra cetvelinde onlarla aynı sırada yer alacağı–
İpotek akit tablosunun belli bir para borcu ikrarını içermemesi (ipoteğin ileride doğacak bir borcun teminatı olarak kurulmuş olması) yani bir teminat ipoteği’nin mevcut olması halinde, borçluya «152 örnek ödeme emri» gönderilmesi gerekeceği—
İcra müdürünün, tahsilat sırasında, kesinleşen faiz oranını değiştirerek ona aykırı düşecek biçimde hesap tablosu düzenleyemeyeceği-
Donatan aleyhine açılan takipte, acenta onun vekili sıfatını taşıdığından, acentaya «icra emri» gönderilebileceği, ancak acentanın şahsı ve malları hakkında takibin yürütülemeyeceği–
Aynı dosyadan senet borçlularının bir kısmı hakkında genel haciz, bir kısmı hakkında ise kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı—