Kıymet takdirine itiraz davasının; İİK.'nin 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığını tespite yönelik bir şikayet olduğu- Bu şikayette ilgilinin, müdürlükçe yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmuş olduğu- Mahkemece yapılacak işin, icra müdürü tarafından belirlenen değerin, taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemekten ibaret olduğu- Dolayısıyla mahkemenin, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle, taşınmazın değerini belirleyerek memurun işlemini denetlediği-
İcra takibinden önce mahkemeden alınmış mirasın reddi kararının, süreye tabi bir "borca itiraz" niteliğinde mi, yoksa kamu düzeninden olması nedeniyle "süresiz" olarak başvurulabilecek bir şikâyet sebebi mi olduğu?
KDV ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, şikâyetçi taraf bozma kararına uyulmasını talep etse bile, yerel mahkemece kamu düzenine ilişkin konularda taraf iradelerinden bağımsız şekilde direnme kararı verilmesinin mümkün olduğu- İhale alıcısı ihale şartlarını ve icra dairesince KDV oranının %18 olarak belirlendiğini bilerek ihaleye katılmış ve pey sürmüş olduğundan, herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra KDV oranının düzeltilmesi isteminin icra mahkemesinde şikâyet yoluyla ileri sürülemeyeceği- "Alıcının KDV ödeme yükümlülüğü ihalenin kesinleşmesi ile doğacağından, icra mahkemesince ihalenin yapıldığı tarih itibariyle alıcıdan alınması gereken KDV oranı araştırılarak ihalenin feshi istemiyle ilgili karar verilmesi gerektiğinin" kabul edilemeyeceği-
Dava dilekçesinde davacı olarak yer almayan, dava konusu taşınmazı devretmekle taraf sıfatı da kalmayan kişinin davacı olarak karar başlığında yer alması ona taraf sıfatı kazandırmayacağı ve istinaf yoluna başvurmayan adı geçenin hükmü temyiz etme hakkı da bulunmadığı-
Borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulmadığı halde, Bölge Adliye Mahkemesince "borçlu tarafından şikayet dilekçesinde satış ilanı tebliği usulsüzlüğünün ileri sürüldüğü, anılan tebliğin usulsüz olduğu, satış ilanı tebliğ zorunluluğu yerine getirilmediğinden mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği" şeklinde karar verilmesinin hatalı olduğu- COVİD-19 salgını nedeni ile uzatılan durma süresi içerisinde kaldığından satışın icra edilemediği, durma süresinin sonunda icra müdürlüğünce resen satış kararı alındığı, söz konusu satış kararında ilanın e-satış portalında yapılması ile sair ilan ve tebliğlere yer verilmekle birlikte gazete ilanı yapılmasına yer olmadığına ilişkin karar alındığı, satış ilanının e satış portalında ilan edildiği, taşınmazın birinci artırmada ihale edildiği uyuşmazlıkta, 7226 s. Kanuna göre "satış ilanının sadece elektronik ortamda yapılmasının yeterli olduğu" ve başkaca fesih nedeni de bulunmadığı dikkate alınarak ihalenin feshine ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçi, icra kefilliğinin iptali isteminde bulunmuş ise de; bu hususun incelenmesinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği- Hal böyle olunca, mahkemece, yalnızca icra emrinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekeceği-
Kural olarak; icra emrinin ilama uygun düzenlenmesi gerekeceği- İlamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu- Hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu- İlamın infaz edilecek kısmının yorum yolu ile değiştirilemeyeceği, bu kısma ilavelerde bulunulamayacağı-
İcra dosyasından fotokopi talebinde bulunan borçlunun bu tarih itibarıyla haciz işleminden haberdar olduğu ve bu tarihten itibaren yasal yedi günlük süreden sonra yapılan şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu olduğuna ilişkin aynı satış dosyası ve aynı taraflar yönünden verilmiş kesin hüküm bulunduğu dikkate alınarak, şikayetçi hissedarların iki ihale bedeli arasındaki farkın faizi ile birlikte hesaplanması istemini reddeden müdürlük kararına yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emrinde borcun ödeneceği banka hesap numarasının yazılmamış olması her zaman giderilebilir nitelikte bir eksiklik olduğundan, bu nedenle ödeme emrinin iptaline karar verilemeyeceği-