6552 sayılı Yasa ile 123.maddesi ile 5393 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca yasanın yürürlük tarihinden önce konulan hacizlerin kaldırılabilmesi için borçlu belediye tarafından icra dairesine borç miktarını karşılar değerde mal bildirilmesi ve icra müdürlüğünce borçlu tarafından bildirilen malların değerleri belirlendikten sonra üzerlerinde haciz veya takyidat bulunup bulunmadığı hususları dikkate alınarak borç miktarını karşılayıp karşılamadığı değerlendirilerek sonucuna göre işlem tesis edilmesi gerekeceği-
Şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusu haciz işlemine karşı İİK'nun 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası niteliğinde olup, istemin şikayet olarak nitelendirilip hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Şikayetçi borçlu, ipotek veren 3. kişi olup, isminin, takip talebinin ve icra emrinin (2) numaralı (borçlunun adı, soyadı) bölümünde gösterilmiş olması, ipoteğe konu taşınmaz ile olan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gibi, ona asıl borçlu sıfatını da kazandırmayacağından bu durumun icra emrinin iptalini gerektirmeyeceği, aksinin kabulünün, aşırı şekilcilik olup, hak kaybına sebebiyet vereceği-
Taşınmaza 1/2 oranında malik olan paydaş icra dosyasının alacaklı veya borçlusu olmadığı gibi haciz ve ipotek alacaklısı da olmadığından, kendisine kıymet takdiri raporu tebligatı yapılması zorunluluğunun bulunmadığı- İİK mad. 127'nin uygulanabilmesi için Tapu Sicil Müdürlüğünden öncelikle alakadarların kayıtlı adreslerinin olup olmadığı sorulması gerektiği-
KDV muafiyetinin satış ilanında gösterilmemesi, satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemeyeceği-
Takip dosyasındaki dosya alacağına haciz alacaklısı tarafından haciz konulmuş olup, teminat mektubunun paraya çevrilmesi sonucunda dosyaya giren paradan tahsil ve cezaevi harcının kesilmesinden sonra kalan parayı İcra Müdürü'nün, ilk haciz koyan İcra Müdürlüğü'nün dosyasına göndermesi gerekeceği-
İcra müdürlüğüce takibin kesinleşmesinden sonra yapılan hesabın hatalı olduğunun ileri sürülmesinin şikayet niteliğinde olduğu- Borçlu, faiz ve masrafları ödemedikçe kısmi ödemelerin ana paradan mahsup edilemeyeceği, kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerektiği-
Şikayetin, İİK.nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığından süreden reddi gerekeceği-
Borçlunun icra takip dosyasına vekaletname sunduğu tarihte şikayete konu tebliğ işlemi mevcut olmadığından, daha sonra yapılan ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulünün mümkün olmadığı-
Borçlunun talebi, icra müdürlüğünce yapılan dosya hesabının faiz alacağı yönünden itirazın iptali ilamına aykırı olduğu ve faize ilişkin hesaplamanın düzeltilmesine yönelik İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olup, mahkemece alınan raporla faizin fazla hesaplandığı tespit edildiğine göre, mahkemece dosya hesabında talep edilen faiz miktarının düzeltilmesi gerekeceği-