Haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçlulara tebligat yapılmışsa tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacağı, takip dosyasının yapılan incelemesinde, borçlulara hacze ilişkin bir tebligatın yapılmadığının anlaşıldığı, bu durumda, asıl olan borçluların haczi öğrendiğini beyan ettikleri tarih olup aksinin yazılı belge ile ispat edilmesinin zorunlu olduğu, borçluların bildirdikleri bir öğrenme tarihi bulunmadığından şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü gerekeceği-
1. haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz etmiş olmakla üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, kendisine 2. haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, buna rağmen tebliğe çıkartılan 2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin iptali istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup İİK. mad. 16/2 uyarınca süresiz şikayete olarak şikayete konu edilebileceği-
Bankanın haciz yazısına karşı rehin, takas ve mahsup hakkını ileri sürmesinin istihkak iddiası olduğu ve buna göre işlem yapılması gerektiği-
Aşkın haciz nedeniyle hacizlerin kaldırılması yetkisi icra mahkemesine ait olup; icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılması yönünde bir yetkisinin olmadığı-
Takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 150. maddesi uyarınca borçlunun her türlü itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra dairesine yapmasının zorunlu olduğu, mükerrerlik iddiası da borca itiraz niteliğinde olduğundan yasal sürede icra dairesine yapılması gerekeceği, şikayet yoluyla mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istenemeyeceği gibi, bu hususun re'sen de nazara alınamayacağı-
Takibe dayanak İdare Mahkemesi ilamında "davacının müstafi sayılmasına dair işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine" dair kısım eda hükmü içermediğinden ilamsız takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı,  ancak, anılan ilamdaki yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafından davacıya verilmesine hükmedildiğinden, hükmün bu kısmının eda hükmü içermesi nedeniyle ilamlı takip yapılması gerektiği-
İlama aykırı fazla nafaka istendiğine ilişkin şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
Takip dayanağı ilamın kiracılık ilişkisinin devam ettiğine ve kiracılık sıfatının tesptine yönelik olumlu tespit davası niteliğinde olup kira tespit davası niteliğinde olmadığı bu halde dayanak ilamın takibe konu edilmesi için, kesinleşmesi gerekmeyeceği-
Hasmın yanlış, hatalı ya da eksik gösterilmiş olmasının, ihalenin feshi talebinin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Hacizden doğan istihkak davası açılabilmesi için hukuken geçerli bir haczin bulunmasının zorunlu olduğu- Haciz tutanağı içeriğine göre, davacı üçüncü kişi haciz baskısı altında ve muhafaza işleminin yapılmasını önlemek amacı ile dava açma haklarını da saklı tutarak, dosya borcunun tamamını ödediğini belirtip, buna ilişkin dekontu sunduğundan, borcun iradi ödenmesinden bahsedilmesinin mümkün olmadığı ve bu koşullarda haczin, yatırılan paraya ilişkin olduğunun kabulü ve istihkak davası açılabilmesi için ortada hukuken geçerli bir haczin varlığının kabulü ile işin esasına girilip toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekeceği; "ortada İcra Dairesince yapılmış bir taşınır haczinin ve hukuken geçerli bir para haczinin olmadığı, dolayısıyla istihkak davasının konusunun bulunmadığı"nın ileri sürülemeyeceği-