Alacaklının genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatabilmesi için herhangi bir belgeye dayanmasının gerekmeyeceği- Elektrik faturalarında kayıp kaçak bedeline dayalı icra takibi bir belgeye dayanmadığından, buna ilişkin bir belgenin sunulması ve ödeme emrine eklenmesinin de söz konusu olmayacağı-
Teminatların amacı dışında kullanılamayacağı, üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı ve haczedilemeyeceği (5957 s. Sebze ve Meyveler ile Y.li Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun mad. 12/3)- Borçlunun, Büyükşehir Belediyesi nezdindeki teminatlarına haciz konulması yönündeki işlemi yasaya aykırı olup, üçüncü kişi Belediyenin de anılan haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararının bulunduğu-
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture'nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinin de olmadığı-
Şikayetçi tarafından İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülmüşse de , üçüncü haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğ edildiğine ve üçüncü kişi tarafından üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüzlüğü açıkça ileri sürülmediğine göre, şikayetçinin en geç üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte, şikayete konu ikinci haciz ihbarnamesi tebligatından haberdar olduğunun kabulü gerektiği- Üçüncü kişi, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihten itibaren, (İİK. mad. 16/1) yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine şikayette bulunmadığından, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK. mad. 16/1 gereğince; şikayetin bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği-
Mahkemece, 6360 sayılı Yasa'nın Geçici 1. maddesinin 3. fıkrası hükmü uyarınca Valilik bünyesinde oluşturulan Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu'ndan araştırılarak takip alacaklısının İzmir İl Özel İdaresi’ndeki çalıştığı birimin hangi kurum veya kuruluşa devredildiği, takip konusu borcun Hazine’ye devredildiğine ilişkin komisyon kararı bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Gerçek ya da tüzel kişi olan adi ortaklığın ortaklarından her birinin, adi ortaklık hakkında yapılan takibe yönelik olarak şikayet haklarının bulunduğu, icra mahkemesine "adi ortaklık adına" yapılan başvurunun ise, "aktif husumet yokluğu" nedeniyle reddi gerekeceği- İcra mahkemesince kısa kararda, "Davacının yetki itirazının kabulüne" gerekçeli kararda ise “Davacıların.... İcra Dairelerinin yetkisine itirazının kabulü ile ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, süresinde ve talep halinde icra dosyasının ... İcra Dairelerine gönderilmesine” şeklinde karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği-
Borçlunun istemi, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, vadesi gelmeyen senetler hakkında icra takibi yapılmasına ilişkin icra memur muamelesini şikayet niteliğinde olup, anılan şikayetin İİK'nun 168/1. ve 16/1. maddeleri uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerekeceği-
Şikayete konu tebliğ işlemi usulsüz bile olsa, borçlu en geç icra müdürlüğüne itiraz dilekçesini verdiği tarihte öğrenmiş olduğundan, İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonra icra mahkemesine yapılan şikayetin reddi gerekeceği-
Takip asıl borçlu yönünden kesinleştikten sonra icra kefiline icra emri gönderilmiş ise de, "icra kefilinin el yazısı ile icra kefaleti verilmediği" anlaşıldığından, bu eksiklik nedeniyle "kefaletin geçersiz olduğun"un kabulü gerekeceği- İcra kefaletinin geçersizliği ve iptaline karar verilmesi icra mahkemesinin görev alanı dışında olup, "icra kefiline çıkarılan icra emrinin ve buna bağlı olarak icra kefiline ait mallara konulan haczin iptali"ne karar vermekle yetinilmesi gerekirken icra kefaletinin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-