Mahkemece aldırılan 29/02/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda; şikayete konu dosyaya yapılan 25/03/2015 tarihli 33.209,26 TL tutarlı ödeme miktarının yine Çakırhöyük Belediye Başkanlığına ait olan TR 41 00012009182000007000113 nolu hesaptan virman yapıldığının tespit edildiği, davacı belediye başkanlığına ait virman yapılan 0700113 nolu banka hesabından virman yapılmadan önceki ilk para girişinin 16/03/2015 tarihinde iller bankasından gelen 196.045,24 TL olduğunun tespit edildiğini anlaşıldığından, mahkemece şikayete konu hesaba yapılan virmanın şikayete konu hesabı havuz hesabı yapacağı belirlemesinin isabetsiz olduğu-
Şikayetçinin, şikayete konu ettiği kararın alındığı ve iştirak haczinin konulduğu icra takibinin tarafı olmayıp, 3. kişi olmakla, taraf olmadığı icra takip dosyasında verilen iştirak haczi talebinin kabulüne dair karar ile bu karar doğrultusunda konulan iştirak haczinin kaldırılmasını isteme hakkının bulunmadığı, aynı menkuller üzerinde kendisinin de haczi bulunan şikayetçi 3. kişinin, şikayet konusu yaptığı hususların, ileride sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz yoluyla ileri sürülmesi durumunda değerlendirme konusu yapılabileceği-
Menkul haczi esnasında diğer borçlunun hazır bulunmuş olmasının, taşınmaz maliki şikayetçi-borçlunun şikayete konu taşınmaz haczini öğrendiği anlamına gelmeyeceği- Borçluya İİK. mad. 103. uyarınca, davetiye de tebliğ edilmediğinden, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal sürede yapıldığının kabulü gerektiği-
Alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikâyet yolu ile ortadan kaldırılmaması hâlinde yasal sürenin geçmesi ile özellikle sıra cetveline esas alınacak haczin düşmeyeceği-
Alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikâyet yolu ile ortadan kaldırılmaması hâlinde yasal sürenin geçmesi ile özellikle sıra cetveline esas alınacak haczin düşmeyeceği-
Hakkında ödeme emri düzenlenmeyen şikayetçiye, borçlu olarak gösterilmediği ödeme emrinin tebliğ edilmesi adı geçene borçlu sıfatı kazandırmayacağından,şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği-
"İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. HD. 13.10.2016 T. E: 59, K: 68" sayılı kararın onandığı-
Usulsüz tebligat şikayetinin usulsüz tebligat işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde yapılması gerektiği-
İtiraz ile duran takibin 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 13. ve 138. maddeleri uyarınca yapılan takiplerden olduğu gerekçesiyle satış işlemleri yönünden takibin durdurulmasına, diğer takip işlemleri yönünden takibin devamına dair icra müdürlüğünce verilen kararın iptaline ilişkin şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
İİK. mad. 45 gereğince; alacağı rehinle temin edilmiş olan alacaklının, öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunda olduğu- Alacaklının rehnin (ipoteğin) paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmadan, ilamlı veya ilamsız icra takibi ya da borçlu iflasa tâbi kimselerden ise, iflas yolu ile takip yapamayacağı- Rehnin (ipoteğin) paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonunda, alacaklının, alacağın karşılanmayan kısmı için koşulları var ise ilamlı veya ilamsız takip yapabileceği ve konudaki şikayetlerin, süresiz olarak yapılabileceği-