Dava konusu taşınmazın -tasarruftan sonra dahi- borçlu tarafından kullanılıyor olmasının, tasarrufun kötüniyetle yapıldığını göstereceği ve hayatın olağan akışına aykırı olacağı (uygun bulunmayacağı)–
Tasarrufun iptâli davalarında nisbi karar ve ilam harcının takip konusu (aciz vesikasında veya aciz vesikası hükmünde olan haciz tutanağında yazılı olan) alacağın miktarı ile -iptâl edilen- tasarrufa konu taşınır/taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değerinden hangisi az ise o miktar üzerinden hesaplanacağı–
İİK'nın 278. maddesinde düzenlenen iptal nedenleri için açıklanan haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki senelik süre bu maddede öngörülen akrabalık ve bedel farkından dolayı iptal ile borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartıyla irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri için belirlenen süre olduğu, İİK'nun 279. maddesinde ise borçlu tarafından verilen rehinler, mutat ödeme vasıtaları dışında yapılan ödemeler, vadesi gelmemiş borç için yapılan ödemeler ve kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için verilmiş şerhlerde 1 yıllık süre belirlendiği ve İİK'nın 280. maddesinde sayılan iptal nedenleri için uygulan­mayacağı, 280. maddede sayılan iptal nedenleri için ise beş yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılmasının mümkün olduğu- İİK'nun 278, 279 ve 280. mad­delerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer madde­lerden birine göre iptal kararı verebileceği-
Borçlu tarafından kendisinden gerçekten alacaklı olan üçüncü kişiye yapılan (muvazaalı olmayan) temlik işleminin iptaline karar verilemeyeceği-
Davalı üçüncü kişi ile borçluların ortak oldukları şirket arasındaki ticari ilişkiden dolayı borçlunun “alacaklılarından mal kaçırma ya da alacaklılarına zarar verme kasdıyla hareket ettiğini” bilebilecek durumda olması nedeniyle, borçlu ile üçüncü kişi arasındaki satış işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın, davalı-borçlunun borcuna mahsuben diğer davalı-üçüncü kişiye satılmış olması halinde, yapılmış olan tasarrufun "hem İİK. 279/I-2 ve hem de İİK. 280/I uyarınca" iptâline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun teminat göstermeyi önceden taahhüt etmiş olduğu haller hariç olmak üzere, mevcut bir borcu teminat altına almak için kurduğu rehinlerin (ipoteklerin) -İİK. 279/I-1 uyarınca- iptale tâbi olduğu-
Gerek tarafların ifadelerinden, gerek tanık beyanlarından ve tüm dosya içeriğinden, davalı üçüncü kişinin, borçlunun mali durumu ile alacaklılarına zarar verme kasdını bilebilecek durumda olduğunun anlaşılması–
Borçlu ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle aynı işkolunda faaliyette bulunan davalı üçüncü kişinin borçlunun durumunu bilebilecek kişilerden sayılması gerekeceği–