Uyuşmazlık; davalı şirketin kurucu ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan ve 11.12.1996-31.01.2015 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanun’un 4/1-a maddesi) kapsamında davalı şirkete ait işyerinden sigortalılık bildirimi yapılan ancak daha sonra bu bildirimleri davalı Kurumca iptal edilen davacının sigortalılık statüsünün tespiti konusunda Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre bozma kararında belirtilen araştırmaların yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
İşveren tarafından 24.04.2000-03.05.2000 tarihleri arasında davacı adına hizmet bildirimi yapıldığı, işçi-davacının tespitini talep ettiği ve uyuşmazlık konusunu oluşturan 01.04.1999-23.04.2000 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin davalı işverence bildirim yapılmadığı, bildirim öncesi çalışma süresi bakımından 24.04.2000-03.05.2000 tarihleri arasındaki çalışma döneminin geçtiği yılın sonundan itibaren 5 yıl içinde dava açılması gerektiği ancak eldeki davanın 05.11.2020 tarihinde açıldığı gözetildiğinde uyuşmazlık konusu 01.04.1999-23.04.2000 tarihleri arasındaki bildirim öncesi çalışma dönemi yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği- "Davacının 24.04.2000-03.05.2000 tarihleri arasında Kuruma bildirilen hizmetleri nedeniyle dava konusu dönem ile birlikte birleşen blok çalışmalarının bulunması hâlinde davanın yasal dayanağını oluşturan ve 5510 s. K. m. 86 ile koşut düzenleme içeren 506 s. K. m 79da düzenlenen hak düşürücü sürenin dolduğundan söz edilemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK tarafından benimsenmediği-
DMD/kas erimesi teşhisi sebebiyle tedavi gören davacının yaşayabilmesi için translarna isimli ilacın kullanımının için gerekli olduğu, söz konusu ilacın kullanılmasının hayati önem arz etmesi sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumunun ilaç bedelinin ödenmesinin uygun olmadığına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Sigortalıya ilişkin koşulların sigortalının ölüm tarihinde; hak sahibine ilişkin koşulların ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuat kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacının eşinin 01.10.2008 tarihinden sonra vefat ettiği, babasından dolayı ölüm aylığı alma açısından hakkı doğuran olayın eşin vefatı olduğu ve babasından dolayı hak sahibi sıfatını eşinin ölümü ile kazandığı, bu nedenle eşinin ölüm tarihinde yürürlükte olan ve uygulanması gereken 5510 sayılı Kanun'un 34 ve 54 üncü maddelerindeki düzenlemelere göre davacıya hem eşinden hem de babasından dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanması mümkün olmayıp davacının çift aylığa hak kazanmasına olanak bulunmadığı-
Sigortalıya ilişkin koşulların sigortalının ölüm tarihinde; hak sahibine ilişkin koşulların ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuat kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacının eşinin 01.10.2008 tarihinden sonra vefat ettiği, babasından dolayı ölüm aylığı alma açısından hakkı doğuran olayın eşin vefatı olduğu ve babasından dolayı hak sahibi sıfatını eşinin ölümü ile kazandığı, bu nedenle eşinin ölüm tarihinde yürürlükte olan ve uygulanması gereken 5510 sayılı Kanun'un 34 ve 54 üncü maddelerindeki düzenlemelere göre davacıya hem eşinden hem de babasından dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanması mümkün olmayıp davacının çift aylığa hak kazanmasına olanak bulunmadığına-
Bir olayın iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olduğu; bunların ise olaya maruz kalan kişinin 5510 sayılı Kanunun 4. maddesi anlamında sigortalı olması ve olayın, 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi olduğu-
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir...
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir...
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacının 14/05/2009-10/12/2011 tarihleri arasında kurucu ortağı olduğu limited şirketten 4/a kapsamında sigortalı gösterilip gösterilemeyeceği noktasında toplanmaktadır...