3444 sayılı Kanun’dan yararlanabilmek için, devam etmekte olan bir davada adı geçen kanundan yararlanmak istenildiğinin bildirilmesinin yeterli olduğu-
Davalı kocanın eşini değişik zamanlarda dövdüğünün onu ölümle tehdit ve ahlaksızlıkla izafe ettiğinin açıkça anlaşıldığı, bu durumda davacı kadın için birliğin çekilebilirliğinden söz edilemeyeceği, boşanmaya karar verilmesinin gerektiği-
İlkokula başlama çağındaki ya da anne bakım ve şefkatine muhtaç çocuğun anne yanında kalmasının bedeni ve ahlaki gelişmesine engel olacağı yolunda, ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadan velayetinin anneye verilmesi gerekeceği–
Davacının 3444 sayılı Yasa’dan yararlanma isteğini harçlandırılmış yazılı dilekçe ile talep ettiği, o halde yeni dilekçenin esasa kaydedilmemiş olmasının başvuruda bulunulmamış ve davanın açılmamış sayılmasını gerektirmeyeceği, tarafların son 5 yıldır fiilen ayrı yaşadıkları hususunun ise davalı eşinde imzası ile duruşma tutanağına alınan beyanından anlaşıldığı, hal böyle olunca mahkemece mevcut kanıtların değerlendirilmesi suretiyle, yazılı olduğu üzere 3444 sayılı Yasa ile değişik M.K.’nun 134. maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmiş olmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı-
Nişan töreni sırasında yapılan masrafların, evlenme akdinin yapılacağı kanaatiyle ve ileride gerçekleşecek evliliğe ilişkin olarak iyiniyetle yapılan masraflar olduğu-
«Zina» olayı, «şiddetli geçimsizliğe» de neden olacağından, davacının dilerse MK. 161’e dilerse MK. 166’ya göre dava açabileceği veya bir iki haktan her birini ayrı ayrı dava konusu yapabileceği yahut bunları birlikte aynı dava içinde -iki boşanma nedeni olarak- ileri sürebileceği–
İhtarın geçerli olabilmesi için “ihtar isteğinden en az dört ay önce” -«bağımsız" ve “tarafların sosyal durumlarına uygun olarak döşenmiş şekilde”- temin edilmiş ve dört aylık ihtar süresi içinde de hazır bulundurulmasının zorunlu olduğu–