Borçlu vekili, Yargıtay'dan her ne kadar icra müdürlüğünce verilen süre içerisinde tehiri icra kararını almış ise de, sözü edilen karar için, İİK.'nun 36/3. maddesinde öngörülen şekilde masrafını verip bu kararı icra dairesine ulaştırmamış, elden aldığı kararı 60 günlük süre geçtikten sonra tarihinde icra müdürlüğüne ibraz etmiş olduğundan, tehiri icra talebinde bulunduğu halde Yargıtay'dan tehiri icra kararı alıp, icra dosyasına ibraz etmeyen borçlunun kusurlu davrandığı; alacaklınnın, "itirazın iptali kararı üzerine dosyada bulunan paranın tahsil edildiği, ancak borçlunun tehiri icra kararı sunması üzerine icra müdürlüğünce kendilerine İİK.mad. 361 uyarınca muhtıra çıkartıldığı, anılan muhtıranın usul ve yasaya aykırı olduğu"na yönelik icra mahkemesine yaptığı başvurunun kabulü gerektiği-
İlamlı icra takibi başlatabilecek bir alacaklı ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak düşünülebileceği- İlamlı icra takibi başlatabilecek iken ilamsız icra takibine başvurulması HMK mad. 29/1'de belirtilen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği- İlama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağından, mahkemece bu hususun re'sen nazara alınacağı-
İİK. m. 36 çerçevesinde, takip konusu ilamı temyiz ettiğini bildirerek kendisine Yargıtay'dan tehir-i icra kararı getirmek üzere mehil verilmesini isteyen borçlu tarafından, dosya borcunun tamamının (asıl alacak ve fer'ilerinin) icra dairesine depo edilmiş olması halinde icra dairesince (ya da şikayet üzerine icra mahkemesince) "aşkın hale gelen (İİK. 85/III) hacizlerin kaldırılmasına" karar verilmesi gerekeceği-
Haciz tarihi, itirazın iptaline dair verilen karardan sonra, ancak mehil vesikası verilmesinden önce olup, şikayet tarihinde, borçlu Yargıtay'ın ilgili dairesinden tehiri icraya dair karar getirememiş ise de,  tehiri icra kararı alınmış olduğundan, bu kararın takibi olduğu yerde durduracağı ve  karardan önce uygulanan haciz işlemlerini ortadan kaldırmayacağı, bu durumda borçlunun mehil vesikasını almadan önce alacaklının alacağını temin için borçlunun araçlarını ve banka hesaplarını haczettirmesinde yasaya uymayan bir yön olmadığı-
İcra Müdürlüğü’nün iflas dosyasında, hakkında tehiri icra kararı bulunan ve bu nedenle de temyiz incelemesi sonuna kadar icrası ve yerine getirilme imkanı bulunmayan tasarrufun iptal kararına ve bu kararla tanınan satışı talep yetkisine istinaden iflas idaresince satış işlemlerine başlanması, satışa hazırlık ve kıymet takdiri işlemlerine devamla satışın yapılması verilen icranın geri bırakılmasına ilişkin karara aykırı olup, yüksek mahkeme kararına aykırılıktan doğan bu durumun kamu düzenine ilişkin olması sebebi ile mahkemece de re’sen dikkate alınarak ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği- Taşınmaz, muhammen bedelinin üzerinde satılmış ise de; şikayetçi taşınmazın gerçek değerinin satışa esas alınan muhammen bedelden daha yüksek olduğunu ileri sürdüğüne göre borçla ilgisi bulunmayan taşınmaz malikinin Yargıtay ilamına aykırılıktan kaynaklanan yolsuzluk sebebi ile İİK. mad. 134/8 uyarınca menfaatinin muhtel olduğu kabul edilmesi gerektiği-
İİK. 36 gereğince teminat yatırılması sebebiyle icranın geri bırakılması yönünde karar getirmek üzere borçluya mühlet verilmesinin, icra takibini olduğu yerde durduracağı, ancak bu tarihten önce konulan hacizlerin geçerliliğini etkilemeyeceği ve hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmayacağı; teminatın sadece verildiği şey için geçerli olduğu-
Menfi tespit ilamının kesinleşmeden icra edilemeyeceğine dair şikayetin yedi günlük süreye tabi olduğu, şikayetin süreden reddine karar verileceği-
İİK'nun (36/5)'in borçlunun teminatın iadesini istemesi halini düzenlediği- Alacaklı tarafın ise İİK'nun 36/6 fıkrasına dayanarak, ilamın lehlerine bozulduğundan bahisle dosyaya yatırılan paranın taraflarına ödenmesini İcra Mahkemesi'nden isteyebileceği-
Yargıtay'da inceleme devam ederken yani karar henüz kesinleşmeden borçlunun talebi üzerine icra dosyasındaki tüm hacizlerin müdürlükçe kaldırıldığı- İşlemin düzeltilmesine ilişkin taleplerin icra müdürlüğünce reddedilmiş olduğu-İcra Mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmeleri gerekmeyeceği bu yüzden bu işlemin yasal olduğu-
Yardım nafakası ilamının kesinleşmeden takibe konulabileceği-