Aylık işleyecek nafakanın tahsiline yönelik icra emrine karşı yapılan şikayet sonucunda verilen kararın miktar itibarı ile kesin olmayacağı-
İcra mahkemesi kararıyla şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince temyiz talebinin de reddine karar verildiği, bu kez son kararın temyiz konusu yapıldığı uyuşmazlıkta, uyuşmazlık konusu değerin, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, İİK'nın 364/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin son kararının onanması gerektiği-
Uyuşmazlık konusu değerin kesinlik sınırını geçmediği-
Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin 100.000 TL olduğu ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesinde belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının birleşen dava açısından temyiz kabiliyetinin olmadığı-
Dosya alacaklısının alacağı üzerine haciz konulmuş olması halinde, üzerine haciz konulan dosyada alacaklının tasarruf yetkisinin sınırlandığı- Bu nedenle alacaklı veya vekilince üzerine haciz konulan dosyaya haricen tahsil, feragat ve vazgeçme taleplerinde bulunulamayacağı- Alacaklının takip konusu alacağını haricen tahsil ettiğini bildirdiği tarihin dosya alacağına haciz konulduğu tarihten sonra olduğu- Alacaklı, dosya alacağına haciz konulduktan sonra, dosya alacağına haciz konulduğu hususunun alacaklıya veya borçluya bildirilmemiş ya da bir yetki belgesi icra dosyasına sunulmamış olsa dahi takip konusu alacağı haricen tahsil edemeyeceği- İcra müdürlüğünce, alacaklının haricen tahsil bildirimine dayalı olarak hacizlerin fekki ile icra dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmesinin mümkün olmadığı-
Uyuşmazlık konusu değerin kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti bulunmadığı-
İlk Derece Mahkemesince "karara karşı tebliğden itibaren on gün içinde istinaf yasa yolunun gösterilmesi" ve tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf başvurusunun yapılması halinde istinaf başvurusunun süresinde sayılarak istinaf nedenlerinin incelenmesi gerektiği-
İlk Derece Mahkemesince "karara karşı tefhim veya tebliğden itibaren on gün içinde istinaf yasa yolunun gösterilmesi ve tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf başvurusunun yapılması halinde istinaf başvurusunun süresinde sayılarak istinaf nedenlerinin incelenmesi gerektiği-
İcra mahkemesinin tarafları istinaf süresi konusunda (tebliğden itibaren iki hafta olarak) yanıltması halinde istinaf incelemesinin yapılması gerektiği-
Kesinlik sınırını geçmediği anlaşılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmadığı-