Borçlunun asıl borca itiraz etmeden, alacaklının sıfatına, takip yetkisi bulunmadığına itiraz ederek -«örnek 9 ödeme emri»ne dayalı- takibi durdurabileceği—
Ancak cari hesap sözleşmesinin uygun gördüğü hallerde faize faiz yürütülebileceği—
Borçluya gönderilen ödeme emrinin «harç noksanlığı» nedeni ile geçersiz sayılamayacağı—
İtiraz nedeni olabilecek hususların takibin kesinleşmesinden sonra şikâyet yolu ile icra mahkemesine bildirilemeyeceği–
«Cari hesap veya işleyecek kredinin teminatı olarak» (İİK. 150ı) kurulmuş olmayan «teminat (üst sınır) ipoteği»ne dayanılarak takip yapılabilmesi için öncelikle alacaklı lehine borç doğduğunun alacaklı tarafından ya İİK. 150a, 68a çerçevesinde icra mahkemesinde kanıtlanması veya bu konuda mahkemede dava açılıp alacağını miktar olarak belirtir ilam alınması gerekeceği—
Gönderilen «örnek 152 ödeme emri» üzerine, borcun bir kısmına itiraz etmek isteyen borçlunun, itiraz ettiği kısmı açıkça belirtmedikçe, yaptığı kısmî itirazın geçersiz olacağı—
İpotekli takipten sonra takip konusu ipoteğin iptali için açılan davalarda İİK’nun 72. maddesinin kıyasen uygulanacağı—
Üçüncü kişi tarafından verilen ipoteklerde, taşınmaz maliki üçüncü kişinin, «asıl borçlu»dan bağımsız olarak, ödeme emrine itiraz edebileceği—
Borçlunun icra dairesine itirazının, takibi durduracağı—
İcra müdürünün ipotek akit tablosunu gördükten sonra, tutanağa «icra emri» gönderilmesi gereğini yazmasına rağmen, borçluya «ödeme emri» gönderilmesi halinde, borçlunun «icra dairesi» yerine «icra mahkemesine» itirazlarını bildirebileceği—