«Karz ipoteğinde «(=«kesin ipotekde»=«ana para ipoteğinde») borçlunun asıl ilişkiye dayanarak, ipoteğin iptali hakkında mahkemede dava açabileceği—
Sadece faiz oranına itiraz edilmesi halinde, asıl borca ilişkin takibin kesinleşeceği—
«9 örnek ödeme emri »ne süresinden -7 gün- sonra itiraz edilmesine -ve takibin kesinleşmesine rağmen- alacaklının icra mahkemesine başvurarak «itirazın kaldırılması»nı istemesi halinde, bu istemin reddedileceği ve borçlunun masraf ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulamayacağı—
Limite bağlı olmak koşulu ile (limiti aşmayacak biçimde) sözleşme ile, faizin gider vergisinin borçluya yüklenebileceği—
Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile -ilamsız- takiplerde, rehin hakkına itiraz edilemeyeceği, rehnin iptali için açılan davanın, icra takibini etkilemeyeceği—
Borçlunun asıl borca itiraz etmeden, alacaklının sıfatına, takip yetkisi bulunmadığına itiraz ederek -«örnek 9 ödeme emri»ne dayalı- takibi durdurabileceği—
Ancak cari hesap sözleşmesinin uygun gördüğü hallerde faize faiz yürütülebileceği—
Borçluya gönderilen ödeme emrinin «harç noksanlığı» nedeni ile geçersiz sayılamayacağı—
İtiraz nedeni olabilecek hususların takibin kesinleşmesinden sonra şikâyet yolu ile icra mahkemesine bildirilemeyeceği–
«Cari hesap veya işleyecek kredinin teminatı olarak» (İİK. 150ı) kurulmuş olmayan «teminat (üst sınır) ipoteği»ne dayanılarak takip yapılabilmesi için öncelikle alacaklı lehine borç doğduğunun alacaklı tarafından ya İİK. 150a, 68a çerçevesinde icra mahkemesinde kanıtlanması veya bu konuda mahkemede dava açılıp alacağını miktar olarak belirtir ilam alınması gerekeceği—