Davacılar, tapu malikinin kendi mirasbırakanları olduğunu usulünce kanıtlayamadıklaırndan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi hâlinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re'sen düzeltme yapılacağı, istem belgesinde yapılan yanlışlık veya eksiklik düzeltilerek belgenin uygun bir yerine yazılmak suretiyle taraflar ve tapu görevlilerince imzalanıp, sicilde buna uygun düzeltme yapılacağı- Ana veya yardımcı siciller üzerinde yapılmış hata veya eksikliklerin, ilgililerce sunulan veya başka idarelerce düzenlenen belgelerden kaynaklanması hâlinde, ilgililerin gerçek durumu kanıtlayıcı belgelere dayalı başvuruları üzerine, istemin yevmiye defterine kaydedilerek gerekli düzeltme yapılacağı- Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı tescil veya esaslı yazım hatasının düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması gerekeceği, ilgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa, bu durum beyanlar sütununda belirtilerek, 26/9/2011 tarih ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre işlem yapılacağı, yapılacak düzeltmeler hatalı yazımdan sonra hak sahibi olmuş kişilerin hakkını etkileyici nitelikte ise, bu hak sahiplerinin de yazılı olurları aranacağı, müdürlükğün ilgililerin bilgisi dışında yaptığı işlemleri tebliğ etmekle yükümlü olduğu- Belgelere aykırı tescil ve yazımın düzeltilmesine ilişkin öngörülen sorumluluk nedeniyle açılan davalarda davacı idare yönünden aktif dava ehliyetinin bulunduğu Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatlarıyla kabul edildiği- Dava konusu taşınmazın kat irtifakı tesis edilirken mimari proje ve yapı kullanım izin belgesine aykırı olarak niteliği ‘depo’ iken ‘mesken’ olarak tescil edildiği kayıtlara aykırı kaydın düzeltilmesine davalının onay vermediği gözetilerek Tapu Sicil Tüzüğü mad. 74 uyarınca davacı idarenin açtığı davanın kabulü gerekirken aksi düşünceyle idari görev olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
Tapu kayıt maliki ile davacının aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkin (çekişmesiz yargıya tabi) davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Tapu kaydında düzeltim istemi- Kayıt maliki ile davacıların mirasbırakanların aynı kişi olduklarının tespit edildiği-
İgililerin tapu müdürlüklerine başvurusu üzerine ret kararı vermesini müteakip tapu kaydında düzeltim istemine ilişkin dava açmasının yeterli olduğu, ayrıca üst makamlara itiraz etmelerinin gerekli olmadığı-
Tapu Sicil Tüzüğünün mad. 75/4 hükmünde düzenlendiği üzere tapu kaydında düzeltim istemli bir dava açmadan önce müdürlüklere başvuru yapılması zorunlu tutulduğu ancak bu zorunluluğun müdürlüğün verdiği kararlara karşı itiraz yollarının tüketilmesi aşamasını kapsamadığı-
Davacının tapu kaydının düzeltilmesi ile çekişme konusu taşınmazda ... pay ile malik olduğuna ilişkin açtığı davada, dosya ve tapu kütüğü üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, başından beri davacının payının bulunup bulunmadığı, davacının önceki malikten pay satın alıp almadığı, pay almışsa hangi nedenle tapu kaydında gözükmediği, dava konusu parselin pay ve payda toplamı birbirini tutmuyorsa bu eksikliğin nereden kaynaklandığı tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanması gerektiği-
Tapu Sicili Tüzüğü hükümleri ve özelikle mad. 75 uyarınca tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği ve kayıt düzeltmeleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğu-
Davacının mirasbırakanının annesi ve çocuklarını gösterir aile nüfus tablosunun celbi ile tanık deliline dayanan davacıya tanık listesini bildirmesi için süre verilip, bildirildiği takdirde tanıkların dinlenmesi, taşınmazın kimin kullanımında olduğunun araştırılması toplanan ve toplanacak delillere göre sonucuna uygun karar verilmesi ayrıca dava konusu parselden ifrazla oluşan taşınmazların Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nce kamulaştırıldığı saptandığından, bu taşınmazlar yönünden düzeltme istense dahi çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince tespit kararı verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tapu kaydından taşınmazın 1949 tarihli veraset ilamına göre murisin mirasçıları adına verasette iştirak olarak tescil edildiği, buna göre kaydının iptali istenen davalının payının 2/8 olduğu anlaşıldığından, bu payın iptali 1996 tarihli veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, 6100 Sayılı HMK. mad. 297/2 uyarınca ve hakimin doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı olarak infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-