Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması çekişmesiz yargı işi olarak sayılmış olup, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Tapu sicilinde mülkiyet aktarımına yol açmayacak nitelikteki yanlışlıkların düzeltilmesi ya da tespite ilişkin davalar 6100 sayılı HMK’nun 382/ç -1 maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işlerinden olup, aynı Yasanın 383. maddesinde aksine bir düzenleme bulunmadığı takdirde bu tür işlerin Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Kısa kararı yazıp tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak olmadığı-
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturacak olup, bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği-
Tapu kaydına yanlış tescil edilen payların düzeltilmesi isteği-
Tapu kaydında düzeltimesi davasında, davacının taşınmaz maliklerinden olmadığı gerekçesiyle parsele yönelik talep reddedildiğinden duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirmiş olan Tapu Müdürlüğü lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Çoğun içerisinde az da vardır kuralı gereğince, tapu maliki ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olup olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Tapu kayıt maliki ile miras bırakanının aynı kişi olduğunun tespiti isteğine göre, bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılması ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek veya aynı kişi olduğunun tespitine karar verilecek kişinin aynı kişi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması gerekeceği-
Tapu kaydında düzeltim davalarının niteliği gözetilerek ve mülkiyetin nakline de sebep olunmaması bakımından, tespit maliki veya mirasçılarına yöneltilecek hasımlı dava ile uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği-
Bozmaya uyulmuş olmakla bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunlu olup, bu durum usuli kazanılmış hakkın bir gereği olduğu-