Davanın, TBK 19 maddesine dayalı muvazaalı tasarrufun iptali ile cebri icra yetkisi verilmesi  istemine ilişkin olduğu- İhtiyati haciz HMK'nın  406/2 maddesinde  geçici  hukuki  koruma olarak  kabul edilmiş, ihtiyati  haciz  şartları  ve etkileri ise  İİK'nın  257. maddesinde  düzenlenmiş olduğu- İhtiyati  tedbirde asıl olan  ihtiyati  tedbire  esas   olan  bir  hakkın  bulunması  ve  bir ihtiyati  tedbir sebebinin ortaya  çıkması olduğu- Davacının amacının, para alacağını tahsil etmek olduğu; ihtiyati  haczin amacının  sadece  teminat olduğu; bu nedenle  bir para alacağının  korunması için ihtiyati  tedbir yoluna değil, ihtiyati  haciz yoluna  başvurabileceği de yukarıda  belirtilen  yasal  düzenleme  gereği olduğu- Davacı her  ne  kadar dava dilekçesinde ihtiyati  tedbir istemiş ise de, davacının amacı para alacağını teminat altına almak olduğuna göre, HMK 33. maddesi ve İİK 281/2.maddesi gereğince  uygulanacak  hukuk normunun resen hakimce  tespit edilmesi ve uygulanması hakime aittir ilkesi gereğince talep  hakkında  ihtiyati  haciz  hükümlerinin  uygulanması  ve  bu hükümler çerçevesinde  talebin değerlendirilmesi gerektiği- Davanın TBK 19. maddesinden kaynaklı tasarrufun iptali davası olduğu da gözetilerek, dava konusu  taşınmaz üzerine, mahkemesince ilerde arttırılıp eksiltmek üzere belirlenecek teminat ile  ihtiyati haciz konulmasına karar  verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-

İzmir 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/01/2023 tarih 2023/... esas sayılı ara kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf  yoluna  başvurulmuş ve  dosya  istinaf  incelemesi  yapılmak üzere dairemize  gönderilmiş olup  dosya heyetçe  incelendi;  ...