Satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan bedelin tamamının alınmasına rağmen hiç bir engel bulunmadığı halde, ferağ için altı aylık bir süre öngörülmesi ve bu süre içerisinde aralarında başkaca bir hukuki ilişkinin bulunduğu kanıtlanamamasına rağmen, vaat borçlusunun davacılara banka marifetiyle müteaddit ödemelerde bulunduğunu doğrulayan banka dekontları, tanık beyanları, bunları tamamlayan çözümü yapılmış teyp bandı münderecatı birlikte değerlendirildiğinde, iddiaya dayanarak yapılan satış vaadi sözleşmesinin gerçek bir vaat sözleşmesi olmayıp, vaat alacaklılarından alınan borcun teminatı olarak düzenlendiğinin duraksanmayacak biçimde anlaşıldığı, aksinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı düşeceği, bu itibarla, davanın reddine karar verilmek gerekirken, kabul edilmesinin doğru olmadığı-

Taraflar arasındaki "ferağa icbar suretiyle tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 4.6.1990 gün ve 1989/1253 E 1990/655 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili ...