Taraflar arasında taşınmazın devir tarihinden evvel tartışmalar bulunduğu, uyguladığı şiddet sebebiyle davalının evden uzaklaştırıldığı, tartışmalar sonrası davalının Cumhuriyet Savcılığına şikayet edildiği dikkate alındığında, TMK. mad. 229/2 gereğince davalının kardeşine yaptığı devrin, taşınmazın tasfiyede dikkate alınmasını engellemeyeceği, eklenecek değer olarak dikkate alınmasının yerinde olduğu ve bu durumda taşınmaz her ne kadar boşanma öncesi devredilmiş ise de, mal rejiminin sona erdiği nitelikleri itibariyle karar tarihine en yakın değeri üzerinden belirlenecek piyasa sürüm değeri artık değer kabul edilip, yarısı oranında katılma alacağına hükmedilmesi gerektiği- Diğer mesken ise, 2006 yılında aidatlarını ödeyemeyen bir kooperatif üyesinden satın alma yoluyla devralınarak, aidat ödemeye devam edilmesi neticesinde 16.12.2009 tarihinde, edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde davalı adına tescil edilmiş, 21.11.2012 tarihinde arkadaşına devredilmiş olup, aksi ispatlanamadığından, kural gereği edinilmiş mal olarak kabulü gerektiği- Bu taşınmazla ilgili gerek borç alındığından, gerekse bankadan 48 aylık kredi çekilerek ödendiğinden, taşınmazın satışı ile elde edilen paranın gerek Almanya'daki gerekse Türkiye'deki borçların ödenmesinde ve lüks harcamaların karşılanmasında kullanıldığından bahsedilmekte ise de, bu savunmaya ilişkin herhangi bir bilgi ve belge olmadığına, davalı tarafça savunmaya ilişkin herhangi bir delil sunulmadığına, bu husus diğer delillerle de ispatlanamadığına göre, savunmaya itibar edilmemesinin yerinde olduğu- 48 aylık kredinin son taksiti de mal rejiminin sona erdiği tarihten önceye isabet etmekte olup, çalışma karşılığı elde edilen gelir de edinilmiş mal olduğundan, bu durumun da edinilmiş mal olma niteliğini değiştirmeyeceği-

Davacı H. vekili, 14.08.2000 tarihinde evlenen tarafların 18.06.2014 tarihli kararla boşandıklarını, müvekkilinin evlilik birliği içinde çalışarak yaptığı katkı neticesinde edinilen dava konusu 1607 ada 3398 parseldeki 1 numaralı mesken, 1611 ada 690 ...