Taraflar arasındaki avukatlık sözleşmesinin konusu, davacı avukat tarafından dosyanın başından beri verilen avukatlık hizmeti değil, dosyanın Hukuk Genel Kurulunda bozulması koşuluna münhasır olduğu- Davalı iş sahibinin, davaya konu sözleşme ile aynı tarihte ve aynı konuda ikinci bir sözleşmeyi, bu kez %25 vekâlet ücreti belirlemesiyle davacının tevkil ettiği, dava dışı iki vekille imzaladığı; anılan sözleşmenin yargılamaya konu olması neticesinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda avukatlar tarafından yapılabilecek bir hukuki yardım söz konusu olamayacağından, taraflar arasındaki sözleşmenin, eBK’nın 19. ve 20. maddeleri gereğince hukuka, ahlaka ve kamu düzenine aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğunun tespit edildiği, bu durumda taraflar arasında aynı şekilde düzenlenmiş sözleşmenin de hukuka, ahlaka ve kamu düzenine uygunluğundan bahsedilemeyeceği- Hukuka, ahlaka ve kamu düzenine aykırılığı çekişmesiz olan davaya konu avukatlık sözleşmesinden dolayı davacı avukatın vekâlet ücreti alacağının söz konusu olmayacağı- Davacı avukatın davanın başından beri verdiği emeğin göz önünde bulundurulması ve uygun bir vekâlet ücreti tayininin gerekliliği akla gelebilirse de, taleple bağlılık ilkesi karşısında, başkaca vekâlet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığı-

1. Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesin ...