Davanın, 25.08.2011 tarihinde henüz 6100 sayılı yeni HMK yürürlüğe girmeden açıldığı, mahkemece dava ilk olarak 03.10.2013 tarihinde, 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra işlemden kaldırıldığı,1086 sayılı HUMK'nın 578. maddesinde “İşbu kanun müktesep hakları ihlal etmemek şartiyle makabline şamildir.” hükmünü içerse de; 6100 sayılı HMK'nun zaman bakımından uygulanma başlığını taşıyan 448. maddesinde “(1) Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” denilmek suretiyle usul hükümlerinin zaman bakımından uygulanmasında derhal uygulanırlık ilkesi benimsenmiş olup, somut olayda dosya, yeni 6100 sayılı Yasa döneminde ilk kez işlemden kaldırıldığına ve mülga 1086 sayılı Yasa döneminde henüz bir işlemden kaldırma kararı verilmediğine göre kazanılmış bir haktan da söz edilemeyeceği, bu nedenlerle, mahkemece 6100 sayılı HMK'nun 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerine yazılı şekilde esastan davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 05.11.2019 Salı günü davacı vekili Av. B. B.E. geldi. Davalılar t ...