Davalı tarafın, takip borçlusu kardeşi ... alacaklı olduğunu ve bu nedenle takibe konu senetlerin tanzim edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, ... adına kayıtlı bulunan taşınmaz hissesini pay temliki suretiyle devraldığını, ancak diğer bir kardeşinin açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda pay temlikinin iptal edildiğini ve kardeşler arasındaki husumetin ceza kovuşturmasına da konu olduğunu savunmuş ise de, söz konusu tapu iptal ve tescil davası ile icra takibine konu senedin bir ilgisinin bulunmadığı, davalının, ceza yargılamasında, "...babadan kalma tarlamız vardı, diğer kardeşim ... hissesini satın aldım..." şeklindeki beyanı ile işbu davadaki savunmasının örtüşmediği; anılan davaların ve davalı tarafından gösterilen diğer delillerin alacağın varlığını ve gerçekliğini ispatlamaya yeterli olmadığı- Öte yandan, davalının icra takip tarihi, davacıların icra takip tarihlerinden önce ise de; davacılar ... ve ...'un alacağının 18.12.2007 tarihli banka kredi sözleşmesine, davacı ...'nun alacağının ise 01.12.2009 tarihli kooperatif borç senedine dayalı bulunduğunun anlaşıldığı; temel borç ilişkisinin kurulduğu bu tarihler itibariyle davacıların, davalıya karşı muvazaa iddiasında bulunabileceği; bu durumda, mahkemece, davalının, alacağının dayanağı olan senedin gerçek bir borç ilişkisine dayalı olarak düzenlendiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-

Davacı vekili, ... 2012/1576 E sayılı dosyasında düzenlenen 20.09.2012 tarihli sıra cetvelinde, satış bedelinin davalıya ödenmesine karar verildiğini, oysaki davalı ile takip borçlusunun akraba olduklarını ve aralarındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ...