Daire içtihatları, İİK’nın 140 vd. maddelerinde sıra cetveline itiraz edilmesi halinde icra müdürlüğünce alacaklılara ödenmeyen paranın nemalandırılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı ancak yine de sıra cetveline itiraz edilmesi nedeniyle alacaklıya ödenmeyen paranın icra müdürünce banka hesabına yatırılması sonucu elde edilen faiz geliri varsa, alacaklıya ödenmesinin yasal dayanağı olmayıp, nemalandırma sonucu elde edilen paranın Hazine'ye ait olduğu yönünde iken, kararın dayanağı olan Harçlar Kanunu’nun 36. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptali nedeniyle, oluşan bir nema geliri varsa bunun hak sahiplerine ödeneceği yönünde görüş değişikliğine gidildiği- Her ne kadar İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin karar tarihlerinde söz konusu kanun hükmü iptal edilmemiş olup yürürlükte olduğundan, kararlar Dairenin eski içtihatları gereğince yerinde ise de; şikayete konu müdürlük kararının dayanağı olan kanuni düzenlemenin, temyiz incelemesi aşamasında, 04.5.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 05.4.2023 tarih ve 2023/48 E.-2023/72 K. sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, verilen iptal kararının henüz kesinleşmemiş eldeki şikayette uygulanması gerektiği sonucuna ulaşıldığı, hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile şikayete konu müdürlük kararındaki nema tutarının Hazine'ye irat kaydına dair kısmının iptaline karar verilmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği-
Somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararlarının kesin hüküm hâlini almış yargı ve idare kararları saklı kalmak şartıyla geriye yürüdüğünü kabul etmek gerektiği- İptal kararlarının geriye yürümemesi “hukuk güvenliğini sağlamak” amacı ile konmuş olduğuna göre, bu ilke yalnızca kesin hüküm hâllerinde ifade edeceği- Her ne kadar İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin karar tarihlerinde söz konusu kanun hükmü iptal edilmemiş olup yürürlükte olduğundan, kararlar Dairenin eski içtihatları gereğince yerinde ise de; şikayete konu müdürlük kararının dayanağı olan kanuni düzenlemenin, temyiz incelemesi aşamasında, 04.5.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 05.4.2023 tarih ve 2023/48 E. - 2023/72 K. sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, verilen iptal kararının henüz kesinleşmemiş eldeki şikayette uygulanması gerektiği- Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile şikayete konu müdürlük kararındaki nema tutarının Hazineye irat kaydına dair kısmının iptaline karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun Sosyal Güvenlik Kurumundaki alacaklarına haciz konulduğunun, aynı alacaklar üzerinde şikayete konu takip dosyası dışında da hacizler bulunduğunun, SGK tarafından borçlunun hesabında bulunan tutarın muhtelif tarihlerde icra müdürlüğüne gönderildiğinin, icra müdürlüğünce bu paraların bir kısmının dosya alacaklısına ödendiğinin, şikayetçi tarafından söz konusu bedel üzerinde kendilerinin de haczi olduğunun ve sıra cetveli yapılması gerektiği yönündeki taleplerinin reddine ilişkin icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasını istediğinin anlaşıldığı, her ne kadar şikayet eden üçüncü kişi, icra dosyasının tarafı değil ise de, haciz alacaklısı olması nedeniyle aktif husumet ehliyetinin olduğu, ayrıca hacze iştirak eden alacaklılar, sıra cetveli yapılmadan sıra cetveline itiraz ya da şikayet niteliğindeki başvurularda bulunamayacaklarından, haciz koyduran alacaklıların sıra cetveli düzenlenmesini talep etmekte hukuki yararlarının bulunduğu, bu durumda ilgili yasal düzenlemeler uyarınca, icra müdürlüğünce sıra cetveli düzenlenmesi zorunlu olup, mahkemece, şikayetin icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine karar verilmek suretiyle kabulü gerekeceği-
Uyuşmazlık, sıra cetveline şikayet istemine ilişkindir...
Sıra cetvelinin iptali davası sırasında nemalandırılan bedelin "Hazineye değil", mülkiyet hakkı gözetilerek alacaklıya ödenmesi gerektiği- 
Garame hesabı alacaklıların alacakları oranında satış bedelinden pay alması esasına dayandığı ve garameye katılan alacaklıların alacakları toplamı içinde payı hesap edilerek paylaştırılan parada o oranda pay almaları gerektiğinden mahkemece ½ oranında bedelden pay ayrılmasının doğru olmadığı- Sıra cetveline şikayete ilişkin taleplerde mahkeme sıra cetvelinin iptali gerekiyor ise gerekçesinde icra müdürünün yeni yapacağı sıra cetvelinde gözeteceği esasları belirleyip hüküm kısmında sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmesi gerektiği-
Ortaklığın giderilmesi için yapılan satışlardan sonra da, İİK 100'e göre bilgileri toplaması ve satış bedeli üzerinde hacizler mevcut olması halinde ilk haczi koyan icra dairesine satış bedelini gönderilerek ve bu şekilde sıra cetvelinin düzenlenmesi gerektiği- Yetkisiz yerde (Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunda) düzenlenen belgenin sıra cetveli olarak kabul edilemeyeceği ve şikayetin kabulü ile bu belgenin iptaline karar verilmesi gerektiği-
12. HD. 18.10.2023 T. E: 10, K: 6320
Sıra cetveline ilişkin şikayet üzerine, icra mahkemesince sıra cetvelinin iptaline karar verilmekle yetinilmesi gerektiği, yeniden sıra cetveli düzenlenerek karar verilmesinin hatalı olduğu- Şikayetçi, şikâyet dilekçesinde yalnızca yapılan sıra cetvelinde "garameye dâhil edilmeyi" istediği hâlde, talep aşılarak, şikâyet olunan garameden çıkarılarak karar verilmesinin doğru olmadığı- İcra mahkemesince, sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceği, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiği belirlenirken, şikâyetçinin "garameden pay almış olanların garameye girmemesi gerektiğine" dair iddiasının bulunmadığının dikkate alınması, ayrıca şikâyet olunanlar garame dışı bırakacak şekilde verilen kararın, bu şikâyet olunanlar tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle diğer alacaklılar lehine usuli kazanılmış hak doğduğunun gözetilmesi, mahkemece verilecek kararın gerekçesinde, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde bu ilkelere de yer verilmesi, iptal nedenleri hükmün sonuç kısmında ayrıca belirtilmeden sıra cetvelinin sadece iptaline karar verilmesi gerektiği-
Aynı sıra cetveline karşı açılmış olan itiraz davası ile sıra cetveline ilişkin şikayet dosyasının birleştirilmesi gerektiği- Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde öncelikle sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde, davalı alacağının varlığına ve miktarına yönelik itirazın incelenmesi gerektiği- Bir sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde, farklı alacaklılara husumet yöneltilerek itirazda bulunulmuş olsa da, tüm itirazların birlikte incelenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde tek bir kararla sonuçlandırılması gerektiği- Önceki dava dosyasından verilen muvazaa nedenine dayalı (esasa dair) sıra cetveline itiraza ilişkin karar kesinleşmiş olsa da, öncelikle şikayet dosyası kapsamındaki sıraya itiraz yönünden inceleme yapılmamış olması nedeniyle bu sıra cetveli açısından kararın sonuca etkili olmayacağı- Birleşen dosyada şikayetçinin haczinin 2 yıllık yasal sürede satış istenmeyip avans da yatırılmamış olması sebebiyle, satış tarihi itibariyle düşmüş olduğu (6352 sayılı K. ile yapılan değişiklikten önceki m. İİK 106/1 ve 110)- Birleşen dosyada şikayetçinin haczi ayakta olmadığından, muvazaa nedenine dayalı itiraz davasında şikayetçi lehine kurulmuş olan hükmün, şikayet dosyası ve şikayete konu sıra cetveli bakımdan kazanılmış hak teşkil etmeyeceği-