Davacılar vekilinin dava konusu taşınmazlar yönünden feragat beyanı bulunmamakta, atiye terk beyanının bulunduğu, feragat ve atiye bırakma müesseselerinin hukuki sonuçları bakımından farklı olduğu gözetilmeden karar verilmesinin yerinde olmadığı- Aktif dava ehliyetinin bulunmadığı anlaşılan davacı hakkında 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının yerinde olmadığı- Eldeki dava, taşınmazın aynına ilişkin olup, muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve miras payları oranında tescil istemli açıldığına göre, davanın kabul edilmesi halinde dava konusu taşınmazların keşfen saptanan değerlerinin davacıların miras paylarına isabet eden değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, hangi dava değeri üzerinden karar ve ilam harcına hükmedildiğinin açıklığa kavuşturulmadan karar verilmesinin isabetli olmadığı-

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.06 ...