Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın, taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği; kesin hüküm olarak kabul edilen ilamlar, dava konusu taşınmazlardaki davalıların murisi adına tapuda kayıtlı hisselere ilişkin, oysa bu dava, davalıların murisinin murisi evvelleri olduğu belirtilen tapudaki paydaşlarının paylarına yönelik olup kesin hükmün varlığından söz edilemeyeceği- Mirasçılık belgelerine göre, dava konusu taşınmazların paydaşlarından birinin aynı zamanda diğer paydaşlardan ikisinin mirasçısı olduğu görüldüğünden; davacı tarafça mirasçı olan paydaşın mirasçılık belgesine göre belirlenen mirasçılarına husumet yöneltilmiş; ancal davalıların murisi evvelleri olduğu anlaşılan bu iki paydaşın davada tayin edilen kayyım tarafından da temsil edildiği anlaşılmakla, bu çelişkinin giderilmesi için, davacıya kayyım tayini kararının iptali hususunda uygun bir süre verilerek usulüne uygun taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.12.1997 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine dair ve ...