Tasarrufun iptali davalarında, davalı üçüncü kişi, davacının alacağının gerçek bir alacak borç ilişkisine dayanmadığını iddia ettiği takdirde, davacı-alacaklının bu durumda alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekeceği- Gerçekten de, bir hukuki ilişkide, en mantıklı olan, hukuki ilişkinin taraflarının o hukuki ilişkinin varlığını veya yokluğunu ispatlamaya çalışması olduğu- Özellikle muvazaa iddiasına dayalı davalarda gerçek bir alacak ilişkisinin olmadığını iddia eden ve o hukuki ilişkiye yabancı olan tarafın elinde, doğal olarak, alacağın varlığını veya yokluğunu ispata yönelik olarak belgeler bulunmayabileceği- Yargıtay, birbirini doğrulayan başkaca belgeler yoluyla alacağın varlığının ispat edilmesi gerektiğine vurgu yaptığı- Özellikle tarafların tacir olması durumunda, bu bononun veya çekin verilmesine dayanak teşkil eden hukuki ilişkinin varlığının ticari defterlerde de yer alması gerektiğini belirtmiş olduğu- İspat yükü kendisinde olan davacı – alacaklının; alacağının varlığını ve miktarını usulüne uygun ve birbirini doğrulayan, sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan delillerle ispat etmesi gerekeceği-

Adana 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26/06/2019 tarih ve 2019/47 Esas ve 2019/266 Kararsayılı kararına yönelik olarak tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TAR ...