İçerik Akışı

Krediye bağlı hayat sigortaları-Tüketicinin mirasçıları hakkında erken dava açılması

Tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerektiği, bu hususun, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartı olduğu- Banka tarafından tüm hukuki yollar tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılmasının dürüstlük kuralına uygun düşmeyeceği (BAM Hukuk Dairelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemi)-

Vekalet sözleşmesi- Akdi vekalet ücretinin hesaplanması- Islah- Keşif-

Vekalet sözleşmenin 6. maddesinde belirtilen ''davanın neticelenmesi sonucu ortaya çıkan değer'' ibaresinden, davacı avukatların, davalı müvekkili adına takip ettiği dosyada, dava değeri olarak belirtilen ve mahkemece hüküm altına alınan ücretin anlaşılması gerektiği, yapılan keşif sonucu belirlenen ancak dava ıslah edilmediği için mahkemece hüküm altına alınmayan değer üzerinden akdi vekalet ücretinin hesaplanmış olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu-

Üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi tebliği- Haciz ihbarnamelerinin iptali talebi- Bilinen adres- Mernis adresi- Vekaletnamede yer alan adres-

Şikayetçi üçüncü kişinin "bilinen adres olarak kabul edilmesi gerektiğini" ileri sürdüğü adresin eski bir vekaletnamede yer alan adresi olduğu, bu adresin o tarih itibariyle üçüncü kişinin Mernis adresi olduğu ve daha sonra üçüncü kişinin Mernis adresini değiştirmiş olduğu, bu durumda vekaletnamede belirtilen adresin "bilinen adres" sayılamayacağı- Üçüncü kişinin güncel Mernis adresine 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinin talep edildiği ve bu durumda şikayetçinin bilinen adresinin alacaklının talebinde belirtilen güncel Mernis adresi olduğu ve icra müdürlüğünce başkaca adres araştırması yapılmasına gerek olmadığı- Şikayetçinin bu adresine gönderilen 89/1 tebligatının bilâ tebliğ iade edilmesi üzerine, tebliğin bu kez aynı adresin Mernis adresi olması sebebiyle TK’nın 21/2. maddesine göre yapıldığı, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de TK 21/2 maddesine göre usulüne uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından, usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle haciz ihbarnamelerinin iptali talebine ilişkin şikayetin reddi gerektiği-

Eser sözleşmesi- Yabancı para- Vekalet ücreti-

Eser sözleşmesinde cezai şartının yabancı para birimi ile belirlenebileceği- Dava tarihindeki kur üzerinden vekalet ücreti hesaplanmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı- "Mahkemece yabancı para cinsinden hüküm kurulduğundan, vekâlet ücretinin de döviz alacağının karar tarihindeki kur üzerinden Türk lirası karşılığı ve yine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi dikkate alınarak hesaplanması gerektiği" görüşünün benimsendiği- "Yabancı paranın değeri serbest kur rejimi nedeniyle sürekli değiştiğinden, yasal sınırların belirlenmesinde ve vekalet ücretinin takdirinde hüküm tarihinin esas alınması yasal düzenlemelerin bir gereği olduğu gibi hükmolunan şeyin gerçek ve güncel değerini yansıtması, taraflara yüklenen hak ve borçların yabancı paranın hüküm tarihinde Türk lirası karşılığının olacağı ilam icra dairesi aracılığıyla infaza verildiğinde; bu değerin esas alınacağı gözetildiğinde gerek vekalet ücreti gerekse genel olarak parasal sınırların belirlenmesinde kullanılan ölçütlere göre temyiz sınırı ve harç bakımından yabancı paranın karar tarihindeki kur karşılığının esas alınması gerektiği" görüşünün benimsendiği-

İhalenin feshi- Satış bedeli anaparanın fer'i olan faizin iadesinde görevli mahkeme-

Asliye hukuk mahkemesinin feshettiği taşınmaz satış ihalesinde satış bedeli davacıya ödenmeseydi, satış bedelinin ödenmesi istemiyle açılacak olan davanın da ihalenin feshini çözmek üzere görevlendirilmiş olan adli yargı yerinde görüleceği, dolayısıyla faize ilişkin kısmın da ana uyuşmazlığı çözmekle görevli yargı yerinde çözümleneceği- Faizin anaparanın eklentisi niteliği taşıdığı-

Emekli aylığına haciz- Sosyal devlet ilkesi-

Sigortalının; çalışma karşılığı veya başka gelirlerinin olması halinde en az yaşam standardının ve yaşlılık aylığından yapılacak kesinti oranının, yaşlılık aylığı ve gelir toplamına göre belirlenmesi gerekeceği- Yasal düzenlemelerdeki haczedilebilecek sınırı aşarak sosyal devlet ilkesini ihlal edecek şekilde emekli aylığından davalı kurum tarafından yapılan kesintilerin tamamının, kesintilerin yapılmaya başlandığı tarihten itibaren iadesinin gerektiği-

Gerekçe içermeyen kısa kararın tefhimi- Kambiyo takibi- " ...TL'nin ödeme tarihindeki kura göre döviz cinsinden ödeneceğine" ilişkin kayıt- Borçlunun borca itirazı ile çelişen imza inkarı-

650.000,00 TL bedelli senet üzerindeki "iş bu emre muharrer senet aynen döviz cinsi üzerinden ödenecektir" ibaresiyle, 650.000,00 TL'nin ödeme tarihindeki kura göre döviz cinsinden ödeneceğini düzenlediğinden senedin geçerliliğini etkilemeyeceği- "Borçlunun borca itirazı ile çelişen imza inkarı" dinlenmeyeceğinden, borçlunun imza inkarında bulunduktan sonra senedin teminat olarak verildiğini beyan etmekle borca itiraz etmesi halinde artık imza inkarının dinlenmeyeceği-

Çalışma hakkı-Ayrımcılık yasağı-Etnik köken

Başvuran her ne kadar ırkı ve etnik kökeni nedeniyle işe alınmadığını iddia etse de başvuranın öz geçmişi incelendiğinde Muhatap Şirketin ilanda belirttiği özelliklere sahip olmadığı, Şirketin 3-10 yıl arası deneyim aradığı ancak başvuranın en son 2011 yılında stajyer olarak çalıştığını belirttiği, mezun olduktan sonra herhangi bir iş deneyiminin bulunmadığı, Muhatap Şirket yabancı dil bilgisinin Şirket için önemli olduğunu belirtmiş ve başvuranın öz geçmişinden de anlaşılacağı üzere temel ve orta düzeylerde işaretlediği İngilizce ve Arapça dillerini çalışma yetkinliğine sahip olacak şekilde bilmediği değerlendirildiğinden başvuranın ırkı ve etnik kökeni nedeniyle işe alınmadığına ilişkin iddiası bakımından başvuranın kendi hazırladığı öz geçmişinin işe alınmaması için yeterli bir neden oluşturduğu ve başvuranın işe alınacak kişide aranan niteliklere sahip olduğunu ortaya koyamadığı anlaşıldığından ayrımcılık yasağının ihlal edilmediği-

Tespit davası- Hukuki yarar- Arabuluculuk şartı- İşverenin feshi-

Tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması gerektiği, "davacının sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği, buna bağlı olarak feshin tazminata hak kazanacak şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği ve işten ayrılış bildirgesindeki ayrılış kodunun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı"na ilişkin davanın, niteliği itibarıyla 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesinde sayılı davalardan olmadığından arabuluculuk başvurusunun dava şartı niteliğinde olmadığı- Kurum mevzuatı gereği işten çıkış kodlarını düzeltme yetki ve talebinin işverenin uhdesinde olması nedeniyle davanın doğru hasma yöneltildiği, davacının işsizlik ödeneğinden çıkış kodu nedeniyle faydalanamadığı için eldeki davayı açarak doğru ayrılış kodunun tespitinde hukuki yararı olduğu, işverence kodun değiştirilmediği, davalı işverence çalışma koşullarında esaslı değişikliği kabul etmeyen çalışanların sözleşmelerinin tazminatları ödenerek feshedildiği, fesih iradesini ortaya koyanın işveren olduğu, davacının istifa iradesi olmadığından çıkış kodunun kuruma yanlış bildirilmesinin hatalı olduğu-

Tasarım-Mutlak yenilik unsuru-Kamu düzenine ilişkin olması ilkesi

Bir tasarımın tescil edilebilmesi için mutlak yenilik unsurunu taşıması ve ayırt edicilik unsurunun bulunması gerektiği- Sadece muteriz tarafından sunulan bilgi ve belgeler kapsamında yenilik incelemesi yapılacağına dair kabulün tasarım hukukunda mutlak yenilik unsurunun kamu düzenine ilişkin olması ilkesiyle bağdaşmadığı-Bilirkişi raporunda mutlak yenilik incelemesi yapıldığı ve tasarımın mutlak yenilik unsuruna sahip olmadığının tespit edildiği gözetilerek itiraz üzerine YİDK tarafından da mutlak yenilik incelemesinin muteriz tarafından sunulan bilge ve belgeler haricinde de yapılması gerektiği-