İçerik Akışı

İşçinin Haklı Nedenle Fesih Hakkı:

Davacı işçinin fazla mesai alacağını ispatlaması durumunda, iş akdini haklı nedenle feshettiğinin kabulü gerektiği-

Tasarrufun İptali Davasında Aciz Halinin Tespiti:

Borçlu hakkında aciz belgesi alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyor, tebligatlarda ilanen yapılıp hakkında bir çok takip bulunuyorsa bu takdirde borçlunun aciz halinin gerçekleşmiş sayılacağı-

Muvazaaya (TBK. 19) Dayalı Tasarrufun İptali Davası

Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı ve davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1.maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği- Mahkemece dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek "5 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı" gerekçesiyle "davanın hakdüşürücü süre nedeni ile reddine" karar verilmişse de, mahkemenin bu nitelendirmesine katılma olanağı bulunmadığından, taraf delilleri toplanarak delillerin TBK'nun 19 maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-

İstinaf Yoluna Başvuru ve İncelenmesi

-5311 s. K. ile değişik- İİK. mad. 363

Haciz İhbarnamesinin Tebliğ Tarihi İtibariyle, 3. Kişide Doğmuş Bir Alacak Bulunmadığından, Satış İsteme Süresinin İşlemeye Başlamayacağı:

Doğmuş ve doğacak alacakların haczi için İİK'nun 89/1 gereğince haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin “....Söz konusu firmanın dosyanız üzerinden takip edilen borcu, idaremiz nezdinde yüklenicisi olduğu iş ile ilgili istihkak alacaklarından ödenmek üzere, idaremiz nezdinde takibe konan ilamlı ve ilamsız müzekkerelerin idaremize intikal tarihi dikkate alınarak düzenlenen takipli borçlar sıralama tablosuna alınmıştır” şeklinde verdiği cevaptan, İİK'nun 89/1. maddesine göre düzenlenmiş haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle, üçüncü kişide doğmuş bir alacak bulunmadığından, İİK'nun 106. maddesinde belirtilen 6 aylık yasal sürenin işlemeye başlamayacağının kabulü gerektiği-

Alacaklının Adi Ortaklığın Tasfiyesi İstemi:

Adi ortaklıktan ortaklar arasında elbirliği halinde mülkiyet olduğundan, ortağın hissesinin haczi mümkün olmayıp, ancak tasfiye payının haczinin mümkün olduğu- Tasfiye payının haczi için ortakların muvafakati gerekmediği ve adi ortaklık sözleşmesindeki "ortakların işin bitimine kadar ortaklıktan ayrılamayacaklar"ına ilişkin kararlaştırmanın, ancak "ortaklar arasında" hüküm ifade edeceği- Yasal koşullar oluştuğunda üçünü kişinin de ortaklığın fesih ve tasfiyesini isteyebileceği ve bu bağlamda borçlu ortağın tasfiye payına haciz konulabileceği- Bir ortağın tasfiye payına haciz konulmasının, adi ortaklığın fesih ve tasfiye sebebi olduğu- Mahkemece, adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi halinde, tasfiye işlemlerinin de mahkemece yaptırılması gerektiği-

Tasarrufun İptali Davalarında Yargılama Usulü (Açıklamaya Ek):

Davacı-alacaklının "gerçek bir alacağının olmadığı"nın iddia edilmesi-

DÜZCE BAROSU KONFERANSI

TBB Meslek İçi Eğitim Seminerleri kapsamında Düzce Barosu'nda düzenlenecek olan konferansa katılabilirsiniz.

Çeke Dayalı İhtiyati Haciz İstemi:

İhtiyati hacze konu çeki keşide eden borçlunun belirtilen adresindeki ticari işletmesini kapattığı ve faaliyet göstermediği, tebligat parçasından adresin kapalı olduğu ve borçlunun tanınmadığı tespit edildiğinden, mahkemece İİK. mad. 257/2 şartların oluştuğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, "çekin keşide tarihinin henüz gelmediği" ve "bankaya ibraz edilip karşılıksızdır işlemi yapılmadığı" için talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-

Kambiyo Senedine Dayalı Menfi Tespit Davasında İspat Yükü:

Her iki tarafın da senedin ihdas nedenini talil etmesi halinde ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davacı borçlunun senedin bedelsiz olduğunu ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu yazılı delille ispatlamak zorunda olduğu-