Davacı alacaklı vekili, borçlular ... ve ... hakkında takip başlatıldığını, borçluların alacağı karşılayacak mal varlıkları bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile borçlulardan ...'in taşınmazlarını 28.03.2008 tarihinde davalı ...'ye, ...'nın ise 09.04.2008 tarihinde davalı annesi ...'e devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin borçluların akrabası olmadığını, taşınmazı sadece ...'ten değil tüm hissedarlardan aldığını, dava konusu taşınmazların öncesinin borçlu ...'in murisi ...'a ait iken bu kişi ile dava dışı... Kooperetifi arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği, taşınmaz üzerinde kooperatifin bina yaptığını ancak tamamlayamadığını bunun üzerine kooperatif faaliyetini sürdürebilmek amacı ile ... mirasçılarından taşınmazı aldığını ve kooparatif üyesi müvekkilinin kalan inşaatları tamamlayarak üyelere satışını yaptığını, mal kaçırma amacının olmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın 2 yıllık zaman içinde açılmadığını, kesin aciz belgesi sunulmadığını ve müvekkilinin taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... ve ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, dava konusu 2046 parsel yönünden davacının davasından vazgeçmesi nedeniyle reddine, diğer parseller yönünden ise davalı ... ile ...'nın anne-kız oldukları ve İİK'nun 278.maddesi gereğince usul ve füru arasındaki satışın bağış niteliğinde olup iptali gerekmesine, davalı ...'nin aldığı taşınmazların gerçek değerleri ile tapudaki satış bedelleri arasında önemli oransızlık bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili davalı ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davalı ... ile ...'in göre anne-kız olmaları nedeni ile aralarındaki tasarrufun İİK'nun 278/3-1 maddesine göre bağış niteliğinden olup iptali gerekmesine göre davalı ...'in aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Tasarrufun iptali davalarında, dava değerinin iptali istenilen tasarruf konusu işlemin değeri ile takip konusu alacağın miktarından hangisi az ise o değer oluşturur ve yargılama giderleri, vekalet ücreti buna göre belirlenir. Davalı ... yönünden kabul edilen taşınmaz hisse değerleri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücreti takdir edilmesi de hatalıdır.
3- Davacı alacaklı vekilinin temyizine gelince:
Dava konularından 2046 parselle ilgili olarak, davacı davasından vazgeçmiş, davalılar da bu yöne ilişkin olarak vekalet ücret taleplerinden vazgeçtiklerini belirtmelerine rağmen mahkemece red edilen bu parselle ilgili olarak davalı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
4- Davalı ... vekilinin temyizine gelince:
Dava konularından 286 ada 1 parsel ve 16 nolu parseller borçlulardan ...'in mürisi ...'a ait iken 29.05.2000 tarihinde dava dışı ...Kooperatifi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre taşınmazlar üzerinde 10 katlı iki blok yapılıp 4 daire ile sözleşmenin 2.maddesine göre heriki bağımsız bölümün altında bulunan bodrum ve müştemilattan çıkabilecek daireler ve işyeri gibi yerlerin %50 borçlu ...'a %50'si dava dışı...'e ait olacaktır. Sözleşme dava dışı anılan kooperatif tarafından tamamlanamamış ve davalı ... tarafından tamamlanmıştır. Mahkemece 07.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda sözleşmenin 2.maddesindeki taşınmazlar değerlendirme yapılmadığından hükme esas alınması doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, 29.05.200 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine ve özellikle sözleşmenin 2.maddesine göre davalı borçlu ... ile babası ...'e düşen daire ve diğer bölümlerin tesbiti yapılarak, bu bağımsız bölümlerin dava dışı şahıslar adına tescillli olduğu tesbit edildiği takdirde, bu şahıslarında davaya dahili sağlanarak, borçlu ...'e ait olması gereken yerler ile babasından intikal eden yerler için hissesine düşen miktara göre davanın kabulüne karar vermesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
17. HD. 03.10.2017 T. E. 2015/2175, K: 8524
Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın.