İcra mahkemesi kararlarının -maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeseler de- kendi aralarında kesin hüküm oluşturduklarının kabul edildiği- Her iki icra mahkemesinde dosyasındaki taleplerin farklı olduğu anlaşıldığından, önceki icra mahkemesinin ihalenin feshine ilişkin vermiş olduğu kararın sonraki şikayet dosyası için kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
Mahkemece, davalı şirketin merkezinin bulunduğu İstanbul ili mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş olup davacıların İstanbul ilinde ikamet etmedikleri dosya kapsamından anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzenine ilişkin (özel) kesin yetki kuralı olması nedeniyle davaya bakmakla yetkili mahkemenin davacıların ikametgahı mahkemesi olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi kuruma tebliğe çıkarılan sıra cetveli, evrak memuru imzasına tebliğ edilmişse de, tebliğ belgelerinde yetkili kişinin tevziat saatinde işyerinde bulunmadığına veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğuna ilişkin tespite yer verilmediği görüldüğünden, tebligatın usulsüz olduğu ve bu durumda şikayetçi vekilince de şikayet dilekçesinde açıklandığı öğrenme tarihi gözetildiğinde, şikayetin 7 günlük hak düşürücü süre içinde yapıldığının kabulü gerektiği- Şikayetçinin iptal edilen sıra cetveli ile ilgili olarak, 1. sıradaki haciz alacaklısı ile garameten paylaştırma nedeniyle ayrılan paylara herhangi bir şikayetinin bulunmadığından bu miktarların ve garameten paylaştırmanın şikayetçi yönünden kesinleştiği- Mahkemece, garameten paylaştırma ve ayrılan miktarların şikayetçi yönünden kesinleştiği, şikayetçinin aynı taşınmazın satış bedeli ile ilgili düzenlenen sıra cetveline itirazda hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Tebliğ belgelerinde yetkili kişinin tevziat saatinde işyerinde bulunmadığına veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğuna ilişkin tespite yer verilmediği görüldüğünden, tebligatın geçersiz olduğu ve bu durumda şikayet dilekçesinde açıklanan öğrenme tarihine göre şikayetin İİK. mad. 142/1 uyarınca 7 günlük hak düşürücü süre içinde yapıldığı- Mahkemece, garameten paylaştırma ve ayrılan miktarların şikayetçi yönünden kesinleştiği, şikayetçinin aynı taşınmazın satış bedeli ile ilgili düzenlenen sıra cetveline itirazda hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin HMK. mad. 114/1-h ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davaya bakmaya ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddesi hükümleri gereğince göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte bulunmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK.  7 ve 27 hükümlerine uygun olarak gerekçede "mahkememizin görevsiz olması nedeniyle" hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliği nedeniyle" ibarelerine yer verilmesi ve mahkemece yetki ile ilgili gerekçeye dayanılmamasına ve esasen yetki hususunun görevli mahkemece karara bağlanması gerekmesine rağmen, hüküm fıkrasının 1. bendinde "ve yetkili" ibaresine yer verilmesinin hatalı olduğu-
Tespit davalarının görülebilmesi için, güncel hukuki yararın bulunması (HMK. mad. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerektiği- Tespit davaları eda davalarının öncüsü olduğundan, eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığının kabul edileceği- Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından da re'sen gözetileceği ve hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Hukuki yarar, dava koşulu olup mahkemenin, dava şartlarını re'sen incelemekle yükümlü olduğu- Hukuki yararın sadece dava tarihi itibariyle değil, dava devam ettiği sürece ve hükmün kesinleşmesine kadar devam etmesi gerektiği- İcra Müdürlüğü'nce, dosyanın gönderilmesine karar verildiği yer icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin, davalı-borçluya tebliği üzerine borca itiraz edildiği anlaşıldığından, mahkemece, davacının, davalı borçlunun önceki itirazın iptalini istemekte hukuki yararının kalmadığı gerekçesiyle HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, görülmekte olan davanın kesin hükme bağlandığının anlaşıldığı gerekçesi ile 6100 sayılı HMK.nun 6100 sayılı HMK.nun 114/1-i maddesi yollamasıyla, 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Trafik kazası tespit tutanağının iptaline ilişkin davada, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla HMK'nin 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davaya bakmak görevi tüketici mahkemesine ait olduğundan mahkemenin görevsizliğine, davanın HMK 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yönünden usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-