Suya müdahalenin önlenmesine ilişkin davada, suların en az olduğu dönemde keşif yapılarak tarafların dava konusu suya olan ihtiyaçları ve yararlanabilecekleri başka kaynaklar olup olmadığı araştırılarak tespit edilip, dava konusu suyun debisi ölçülerek, tarafların ihtiyaç durumuna göre gerekirse infaza elverişli su rejimi kurulması gerektiği-
Suların en az olduğu dönemde suyun debisinin ölçülerek davacıların öteden beri suladıkları arazi miktarı veya içme suyu olarak kullandıkları miktar itibariyle bu suya olan ihtiyaçlarının ve köy çeşmesinin sonradan açılan kuyulardan hangi oranda etkilendiği hususları tespit edilerek mevcut suyun davacıların öncelikli ihtiyaçlarını karşıladığının anlaşılması halinde ihtiyaç fazlası sudan davalıların yararlanmasının mümkün olduğu-
Suya elatmanın önlenmesine ilişkin davada, suların en az olduğu dönemde mahallinde keşif yapılarak davacının suya ihtiyacı olup olmadığı tespit ettirilip, davalıların içme suyu ihtiyaçları olup olmadığı, bu ihtiyacı şebeke suyu veya başka kaynaktan karşılayıp karşılamadıkları araştırılıp, içme suyu ihtiyacının sulama suyu ihtiyacına nazaran öncelikli olduğu da gözetilerek herkesin ihtiyaçları oranında yararlanabileceği bir su rejimi kurulması gerektiği-
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 22.02.2010 tarihli bozmasından önce mahkemece maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.412,7 TL tazminatın dava tarihinden yasal faiziyle davalı Büyükkabaca Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine karar verildiği; bu hükmün davalı belediye tarafından temyiz edilmediği, davacı tarafından temyiz edildiği; bu nedenle maddi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünden davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kaynak hakkının, resmi şekilde düzenlenecek sözleşme ile tapu siciline tescil ile kazanılmasının mümkün olduğu-
Kaynakların, arazinin bütünleyici parçası oldukları ve bunların mülkiyetinin ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabileceği, ayrıca kaynak suyunun kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edileceği ve komşuların yararlanabileceği-
Genel sulardan herkesin kadim ve öncelik hakkı olanların hakkına tecavüz etmeden, ihtiyacı oranında yararlanacağı-
Arazisinde faydalı ihtiyaçları için yeter miktarda su bulunmayan veya bu suyu elde etmesi fahiş masrafı icabettiren bir kimsenin, komşu arazideki yeraltı suyundan istifade şartlarının 20 nci maddede sözü geçen tüzükte belirtileceği-
Arazisinde faydalı ihtiyaçları için yeter miktarda su bulunmayan veya bu suyu elde etmesi fahiş masrafı icabettiren bir kimsenin, komşu arazideki yeraltı suyundan istifade şartlarının 20. maddede sözü geçen tüzükte belirtileceği-
Mahkemece jeoloji mühendisi, fen bilirkişisi ve Ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti ile suların az olduğu dönemde mahallinde keşif yapılarak, davacılara ait taşınmaz içerisinde bulunan su kaynağının “genel su mu, özel su mu” olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesinin, mevcut su kaynaklarının tarafların ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığının nüfus ve hayvan sayısı dikkate alınarak bilimsel verilere uygun olarak saptanmasının, dava konusu suyun özel su olduğunun anlaşılması durumunda şimdiki gibi karar verilmesinin, genel su olduğu takdirde, ihtiyaç oranlarına göre ve gerekirse yeni bir su rejimi düzeneğinin kurulmasının gerekeceği-