Gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyetinin bulunmadığı-
Mahkemece, davacı pay oranında istekte bulunduğu halde, istek aşılmak suretiyle dava dışı mirasçıları da kapsar biçimde iptal ve tescile karar verilmesi ve TMK. nun 28. maddesi hükmü uyarınca ölümle şahsiyet son bulduğu halde bu husus gözardı edilerek ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olmasının hükmün bu nedenlerle bozulmasına neden olacağı-
Ölüm kaydının iptali istemine ilişkin davada mahkemece verilecek karardan hukukları etkilenecek olan mirasçıların davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanmasının gerekeceği-
Davacının yargılama sırasında öldüğü anlaşılmakla şahsiyetin ölümle son bulduğu gözardı edilerek, tapusu iptal edilen taşınmazların davacı mirasçıları adına mirasçılık belgesindeki payları oranında tescili gerekirken, ölü kişi adına tescil kararı verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Miras bırakanın mirasçılık belgesinde belirlenen tek mirasçısı olan davacının, yargılama sırasındaki ölümü ile şahsiyetinin son bulduğu; bu nedenle davada yer alan dahili davacılar adına miras payları oranında tescile karar verilmesi gerekeceği-
Yargılama sırasında davacı ölmüş olduğundan iptaline karar verilen çekişme konusu payların davacı mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesi gerekirken, şahsiyetin ölümle son bulacağına ilişkin TMK.’nun 28. maddesi hükmü ile Devletin, bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek doğru sicile bağlama yolunda benimsediği genel ilke “dolu pafta sistemi” göz ardı edilerek taşınmazın ölü kişi adına tesciline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Dernek şubelerinin tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti olmadığı-
Ölü kişiye karşı dava açılamayacağı ve ölü kişi adına aynı zamanda iptal ve tescile karar verilemeyeceği- Ölenin mirasçılarının sonradan davaya dahil edilmek suretiyle de taraf teşkili sağlanamayacağı ve bu şekilde taraf teşkili sağlanan davaya devam edilemeyeceği, ölü kişilere karşı açılan davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Davacıların miras payları oranında davanın kabulü ile yalnızca davacıların payları yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken, tüm mirasçıların miras payları yönünden tapu kayıtlarının iptali ile mirasçıların hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olacağı- Mahkemece yeniden yapılacak keşif sırasında davalının hangi taşınmazı fiilen kullandığı tek tek belirlenerek davalının fiilen kullandığı bir taşınmaz varsa el atmasının önlenmesine karar verilmesi gerektiği- Kayıt malikleri dava tarihinden önce vefat ettiği halde bu şahısların müdahalesinin menine şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Temliki yapan mirasbırakanın temlik tarihinde hukuki ehliyetten yoksun bulunduğu ve son malik davalı H.'nin de durumu bilen ya da bilmesi gereken konumunda olması nedeniyle TMK'nun 1023. maddesindeki koruyuculuğundan yararlanamayacağı-