Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir...
Bölge Adliye Mahkemesince borçlu vekiline gönderilen muhtırada eksik giderin "mahkemeler veznesi" yerine " dosyaya " yatırılması gerektiğinin yazıldığı ve bu nedenle gönderilen muhtıranın usulüne uygun olmadığının, temyiz incelemesi aşamasında da gerekli harcın yatırılmadığının anlaşıldığı, bu durumda, borçluya gönderilen muhtıra usulsüz olduğundan, usulüne uygun muhtıra tebliği ile harcın yatırılıp yatırılmaması sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, muhtıra tebliğine rağmen harcın süresinde tamamlanmaması sebebi ile borçlunun temyiz başvurusunun reddine dair verilen .............. tarihli ek karar ile temyiz talebinin reddinin isabetsiz olduğu-
Satış talebi olmadan sadece satış avansının yatırılmış olmasının geçerli bir satış talebinin varlığı için yeterli olmadığı- Alacaklı yasal bir yıllık sürede satış talep etmediğinden taşınmaz üzerindeki haczin karar tarihinden önce düştüğü anlaşılmakla konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir...
Şikayete konu taşınmaz davalı-borçlu ................'a ait olup, şikayetçinin takip borçlusu sıfatının bulunmadığı, o halde, mahkemece şikayetçi-3. kişinin şikayet hakkı bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Sigortalının; çalışma karşılığı veya başka gelirlerinin olması halinde en az yaşam standardının ve yaşlılık aylığından yapılacak kesinti oranının, yaşlılık aylığı ve gelir toplamına göre belirlenmesi gerekeceği- Yasal düzenlemelerdeki haczedilebilecek sınırı aşarak sosyal devlet ilkesini ihlal edecek şekilde emekli aylığından davalı kurum tarafından yapılan kesintilerin tamamının, kesintilerin yapılmaya başlandığı tarihten itibaren iadesinin gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin karar tarihinde meskeniyet şikayetine konu haczin düştüğü ve davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve haklılık durumu değerlendirilmeksizin her iki taraf lehine vekalet ücretine hükmedildiği, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince; davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, hüküm yerinde buna ilişkin bir gerekçeye yer verilmeksizin her iki taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
30.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda şikayete konu evin dava tarihindeki değerinin 220.000,00 TL olarak belirlendiği, haline münasip ev değerinin ise 212.500,00 TL’den 225.000,00 TL’ye kadar üç adet taşınmazın tespit edildiği, emsal taşınmazların aritmetik ortalaması alınıp yaklaşık %10 pazarlık payı düşülerek raporun sonuç kısmında dava tarihi itibari ile haline münasip evin 150.000,00 TL bedelle alınmasının mümkün olduğunun mütalaa edildiği, buna göre borçlunun mütevazi semtlerde alabileceği haline münasip ev değerinin belirlenmesinde bilirkişinin subjektif yorum yaptığı, dolayısı ile hükme esas alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince, bilirkişiden yeni bir rapor alınarak borçlunun daha mütevazi semtlerde haline münasip alabileceği ev değerinin tek ve net bir rakam olarak tespit edilmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hükme elverişli olmayan rapora dayalı hüküm kurulmasının ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddinin isabetsiz olduğu-
Talimatla mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın keşif tarihindeki değerinin 218.713,50 TL olduğunun, Konya Akören ilçesinde haline münasip ev değerinin ise 245.000,00 TL olarak tespit edildiğinin anlaşıldığı, o halde hükme esas alınan rapor bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmayıp, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak, borçlunun şikayete konu taşınmazın değerinin dava tarihi itibari ile değeri ve haline münasip evin yine şikayet tarihi itibari ile değerinin, taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer taşınmazlarla emsal mukayesesi yapılmak ve aynı vasıftaki taşınmazların alım-satım değerleri denetime elverişli ve somut veriler içerecek şekilde tespit edilmek suretiyle, İİK'nın 82/12. maddesi gereğince belirlendikten sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına; şayet borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar mahcuzun değerinden fazla ise haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, haczedilmezlik şikayeti ile 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiği şikayetine ilişkindir...