Davacının davalıya ait danaya çarpması sonucu çıkan uyuşmazlıkta, davalının TBK. mad. 66 delaletiyle adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu gözetilerek çalıştırdığı kişinin kusur oranına göre karar verilmesi gerekirken, davalının hayvanını başıboş bırakmadığı, çoban tuttuğu, itiraz edilmeyen tespit bilirkişi raporu ile Adli Tıp Kurumu raporunda davalıya kusur izafe edilmediği şeklindeki gerekçelerin yerinde olmadığı-
Temyize cevap ve temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği, temyiz harcının da yatırılmadığı ve bu nedenle temyizin süresinde ve usulünce yapılmadığı- Hükümde harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiş olmasına rağmen davalı bankaya harç yüklenmiş ise de, davalı bankaya karşı işbu davanın açılma nedeninin bu banka tarafından devir alınan şirketin işlem ve eylemlerinden kaynaklandığı, davacıya ait paranın off shore bankasına gönderilmesi konusundaki işlem ve eylemleri yürüten şirketin TMSF tarafından devir alındıktan sonra en son bankaya devredildiği, bu durumda Fon Bankası iken bankaya devredilen şirketin eylemlerinden dolayı açılan davada bu bankayı devir alan bankanın Bankacılık Kanunu. mad.140 uyarınca harçtan muaf olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde harç ile sorumlu tutulmasının yanlış olduğu-
Davacının çalıştığı ve özelleştirme nedeniyle ayrıldığı davalının ayrılma sırasında davacıya ait maaş nakil ilmuhaberi ve işyeri dosyasını atandığı kuruma gönderme sorumluluğu olduğu; davacının yeni görev yeri olan İl Müdürlüğü’nde başladıktan sonra ücretlerinin bu kurum tarafından ödeneceği; bu durumda davalının sadece maaş nakil ilmuhaberi düzenleme yükümlülüğü olduğu, maaş ödemekle yükümlü olanın yeni görev yeri İl Müdürlüğü olduğu; bu nedenle davacının ücret talebinin dava dışı İl Müdürlüğü’nden istemesi gerektiği- 
Gerçek araç malikinin kimlik bilgileri kullanılarak sahte olarak düzenlenmiş ve davalı notere ibraz edilmiş bulunan nüfüs cüzdanında, mahalle adı olarak yazılı olan isimle gerçek nüfus kaydındaki isim arasında bir harf farkı olduğundan ve noterlerin yararlandığı ve işlem tarihihinde faaliyette bulunan sisteme noter tarafından girilmesi durumunda, mahalle adındaki bu farklılığın kolaylıkla görüleceği izahtan vareste olduğundan, sahte kimlik kullanılarak araç satışının yapıldığı ve davacının bu nedenle zarara uğradığı ve noterin eylemi ile zarar arasında illiyet bağını kesen herhangi bir nedenin bulunmadığı sabit olduğuna göre davalı noterin sorumlu olduğu-
BDDK tarafından el konularak yönetimi TMSF'ye devredilen, davalı Banka'nın davacının yatırdığı mevduat alacağını vadesi geldiğinde ödememiş olması ve faiz kaybı nedeniyle davacının zarar etmesine neden olduğu iddiası ile açıan davada, davalının sorumluluğunun 818 sayılı BK'nın 41., 55. ve 6762 sayılı TTK'nın 336. maddelerinden kaynaklandığı, zamanaşımı süresinin davacının parasını off- shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren başlayacak olduğu-
Temsile yetkili olmadığı halde, bir şahsın temsilcisi sıfatiyle çeke imzasını koyan kimsenin, o çekten dolayı bizzat sorumlu olacağı- Temsil yetkisini aşarak davaya konu çekleri keşide eden davalının söz konusu çeklerden dolayı bizzat sorumlu olacağı ve bu çekler nedeniyle davalı idarenin herhangi bir sorumluluğu olmadığı; eylemin bir haksız fiil teşkil etmemesi ve davacı ile davalı idare arasında sözleşme ilişkisinin kurulmaması nedenleriyle mülga 818 s. BK. mad. 55. ve 100 uyarınca da davalı idarenin sorumluluğuna gidilemeyeceği- Davacı taraf, tüzel kişiliği olmayan askeri gazinoya çek karinesi vermesi nedeniyle davalı Banka'nın kusurlu olduğunu ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuşsa da, davalı Banka'ya karşı bu nedenle dava açılabilmesi için, öncelikle keşideci ve cirantalara müracaat edilmesi ve yasal yolların tüketilmesi, yani, davacının dava konusu çekten dolayı zararının doğması gerektiği-
Devletin sorumluluğunun tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de, eylem yada işlemin kusura dayanmasının gerekmediği,  devletin sorumluğunun kusursuz sorumluluk olduğu- Tapu memurunun hatası nedeniyle yolsuz sicilin oluştuğu, ilgililere tebligat yapıldığı halde dava açmadıkları gözetildiğinde, davacı idarenin aktif dava ehliyetinin bulunduğu- Payların mükerrer olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte, belirlenen mükerrer payların iptal edilmesi halinde, dava dışı paydaşların durumunun etkilenip etkilenmeyeceği, yani mükerrer olan payların terkin edilmesi halinde pay ve paydanın eşit olup olmayacağı saptanmamamış olduğundan, yeniden bilirkişiye dosya tevdi edilmek suretiyle dava konusu taşınmazdaki davalılara ait mükerrer payların iptal edilmesi halinde dava dışı diğer paydaşların durumunun etkilenip etkilenmeyeceği, pay ve paydanın eşit olup olmayacağı bakımından bir inceleme yapılmasının sağlanması, bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması, taşınmazın dava dışı paydaşlarının paylarının etkileneceğinin belirlenmesi halinde anılan paydaşların davada yer alması gerektiğinin dikkate alınması ve buna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kişinin işi istisna sözleşmesi ile diğer davalıya devretmesi nedeni ile sorumluluktan kurtulamayacağı, aksine müteselsilen sorumlu olmaya devam edeceği-
TBK. mad. 116' ya göre davacıya kusur izafe edilemeyeceği- Davalı banka çalışanının güvene dayalı olarak yaptığı işlemlerden dolayı davalı bankanın adam çalıştıranın sorumluluğu hükümlerine göre sorumlu olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada, murisin sürücüsü olduğu aracı kullanırken karıştığı trafik kazasında kendisinin vefatı ve birden fazla kişinin yaralanması ile sonuçlanan eylemin 5237 sayılı TCK 85/2 maddesinde tanımlanan taksirle öldürme kapsamında “cezayı gerektiren bir fiil” olarak düzenlendiği, uyuşmazlıkta, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/2. maddesi uyarınca ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği, taksirle öldürme suçuyla ilgili ceza davasının TCK'nun 66/1-d maddesi uyarınca onbeş yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor