"Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerde tebligatın usulsüz olduğunun yapılacak duruşmada her türlü delille kanıtlanabileceği–
Tebligatın ilgiliye usulsüz yapılmış olduğunun -yapılan şikâyet sonucu- anlaşılması halinde icra mahkemesince (tetkik merciince) «tebligatın iptaline» değil, «tebliğ tarihinin ilgilinin bildirdiği tarih olarak düzeltilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesince (tetkik merciince), faiz oranına itiraz edilmeyen dönemleri de kapsar biçimde bilirkişiden rapor alınıp karar verilemeyeceği–
«İstihkak davası» şeklinde çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın «şikâyet» şeklinde İcra mahkemesine (tetkik merciine) getirilmiş olması halinde, hukukî nitelendirmeyi yapmak hakime ait olduğundan uyuşmazlığın «istihkak» prosedürüne göre çözümlenmesi gerekeceği– (HUMK. 76’ya (şimdi; HMK. 33'e) göre, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan, başvurunun «şikayet»mi «istihkak davası»mı olduğunu hakimin belirleyeceği)–
Vekalet ücreti, Avukatlık Kanununun 164/son uyarınca avukata ait olduğundan, iş sahibinin (müvekkilin) borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyeceği–
İcra müdürünün hatasından dolayı gönderilen icra emrinin iptali için borçlu tarafından yapılan şikayeti kabul etmeyerek uyuşmazlığı sürdüren alacaklı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekeceği–
Alacaklının «iyiniyetli olup olmadığı» konusunda icra mahkemesince (tetkik merciince) bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı–
«Tapu siciline teferruat olarak tescil edilmiş olan şeylerin gerçekte teferruat niteliğinde bulunmadığı»nın ileri sürülmesi halinde -MK. 862, 686 ve İİK. 83 c çerçevesinde- bilirkişi incelenmesi yaptırılarak bu hususun araştırılması gerekeceği–
Vekalet ücretinin, hukuki yardımın tamamlandığı tarihte yürürlükte olan Avukatlık Ücret Tarifesine göre belirleneceği–