HUMK. 76’ya (şimdi; HMK. 33'e) göre hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan, dilekçede «gecikmiş itiraz»dan bahsedilmiş olmasının, uyuşmazlığın «usulsüz tebligat nedenine dayalı şikayet» olarak algılanıp çözüme kavuşturulmasına engel teşkil etmeyeceği–
«İstihkak davası» şeklinde çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın «şikâyet» şeklinde İcra mahkemesine (tetkik merciine) getirilmiş olması halinde, hukukî nitelendirmeyi yapmak hakime ait olduğundan uyuşmazlığın «istihkak» prosedürüne göre çözümlenmesi gerekeceği– (HUMK. 76’ya (şimdi; HMK. 33'e) göre, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan, başvurunun «şikayet»mi «istihkak davası»mı olduğunu hakimin belirleyeceği)–
“Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu”nu ileri sürerek şikayette bulunan borçlu bu iddiasının her türlü delille kanıtlayabileceğinden ve borçlu şikayetinde maddi vakalara dayanarak tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüş olduğundan olayın özelliği ve şikayetin niteliği gereği, duruşma açılarak şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği–
Tazminat ilamında belirtilen bedeli, ilam davalılarından birisinin ödemesi halinde, diğer davalılara ne miktarda rücu edilebileceğinin ilam içeriğinden anlaşılamaması halinde, alacağın tahsilinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle, alacakların «itirazın kaldırılması talebinin reddine» karar verilmesi gerekeceği–
Harca bağlı davalarda (şikayetlerde), harcın ödendiği tarihte başvurunun yapılmış sayılacağı–
İcra mahkemesince, «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» karar verilmesi halinde, bu karara karşı temyiz süresinin sona erdiği veya Yargıtay’ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten (yetkisizlik kararının kesinleşmesinden) itibaren alacaklının -HUMK. 193/II uyarınca- on gün içinde, «dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemesi (aksi taktirde -HUMK. 193/III uyarınca «takibin açılmamış sayılmasına» karar verilmesi) gerekeceği–