“Kıdem tazminatının ücretten sayılacağına” ilişkin bir hüküm bulunmaması nedeniyle, tamamının haczedilebileceği–
Adi ortaklığın hükmü şahsiyeti (tüzel kişiliği bulunmadığında, ‘taraf ehliyeti’ olmadığı–
Taşınmazdan ayrı olarak tek başına haczedilebilen teferruatın (eklentinin) gerçekten teferruat (eklenti) niteliğinde bulunup bulunmadığının yerinde keşif yapılarak araştırılması gerekeceği–
Alacağı temlik olan kişinin, icra dosyasının ihyasını istemekte hukuki yarar sahibi sayılacağı–
Duruşma davetiyesinin "ölü oldukları"ndan bahisle karşı tarafa tebliğ edilemeden iade edilmesi halinde, şikayetçiye "ölü kişilerin mirasçılarının yargılamaya dahil edilmesi için" süre verilmesi gerekeceği–
Borçlunun -«ödeme emri tebligatın usulsüz yapılmış olduğunu» ileri sürerek- «ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesini» istemekte hukuki yararının bulunduğu-
Belediye meclisince (encümenince) verilen «kamuya tahsis kararı»nın iptali için, alacaklı tarafından idari yargıda dava açıldığının anlaşılması halinde, icra mahkemesindeki haczedilmezlik şikayetinde, bu davanın sonucunun beklenmesi gerekeceği–
«İnfaz işleminin ilâma aykırı olarak yapıldığı»nın ileri sürülmesi halinde, şikâyetin yerinde inceleme (keşif) yapılarak sonuçlandırılması gerekeceği–
Duruşmalı inceleme yapılması yasa gereği zorunlu olmayan durumlarda, icra mahkemesince (tetkik merciince) duruşma yapılmasına lüzum görülmüşse, tarafların çağırıldığı halde duruşmaya gelmemeleri halinde, şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği, HUMK. 409 (şimdi; HMK. 150) uyarınca «dosyanın işlemden kaldırılmasına» karar verilemeyeceği–