Jandarma Genel Komutanlığı'nın taraf sıfatının bulunduğu- Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararlarında İYUK.m.28'in uygulanması gerektiği-
Şikayetin, asıl icra dairesinin talimatının, talimat icra müdürlüğünce yerine getirilmemesine dair karara ilişkin olup, bununla ilgili şikayetin de talimat icra dairesinin bağlı olduğu ... İcra Mahkemesi'nce incelenmesi gerektiğinden yetkisizlik kararının yerinde olmadığı-
Talep olmadığı ve takip şekline uygun düşmediği halde yetkisizlik ve gönderme yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- Şikayetin konusuz kaldığı tespiti yapıldığına göre, borçlunun şikayetinde haklı olup olmadığı belirlenerek yargılama gideri ile vekalet ücreti hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Şikayet tarihinde yürürlükte olan HMK'nın basit yargılama usulüne ilişkin 316. vd. madde hükümleri uyarınca yargılamanın yürütülmesi, şikayet olunana şikayet dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilip, taraf teşkilinin sağlanması; İİK'nın 18. maddesi uyarınca duruşma açılması, tahkikatın duruşmalı olarak yapılması, ilk haciz sahibi alacaklının şikayetçi vergi dairesi olduğu gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
HMK. 297/2 uyarınca, hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
Borçlunun yaptığı itirazlardan birinin incelenmemesi sonucunda eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Hilenin bir Ceza Mahkemesi kararı ile tespit edilmiş olması gerekli olmasa da, hile teşkil eden olayla ilgili olarak Ceza Mahkemesi'nde dava açılmış ise, verilecek mahkumiyet kararının maddi olay bakımından Hukuk Hakimini bağlayacağı-
Alacaklı şirketin temsile yetkili müdürleri tarafından şirket feshedilmeden önce verilen vekaletnameye istinaden borçlunun mallarına haciz konulduğu, TTK. mad. 636 atfı ile TTK. mad. 533/2'de öngörüldüğü üzere şirketin tüzel kişiliği tasfiye sonuna kadar devam edeceğinden ve vekilin temsil yetkisi de TBK. mad. 43/2. maddesine göre tüzel kişilik sona ermesi halinde sona ereceğinden, alacaklı şirketin mahkeme kararı ile feshedilmiş olması ve bu feshin kesinleşmiş olmasının daha önce şirketin yetkili müdürlerince yetkileri dahilinde verilmiş olan vekaleti sona erdirmeyeceği-
HMK. 297/2 gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceği-