Başlangıçta borçlunun gider avansını yatırdığı ve fakat PTT'den iade edildiği anlaşıldığına göre; bu paranın PTT'de veya İcra Hukuk Mahkemesinde olup olmadığı araştırılarak, PTT ise oradan, Ergani İcra Mahkemesinde ise bu mahkemeden istenmesi; gider avansının borçluya iade edilmiş olduğunun tespiti halinde ise, HMK. mad. 120/2 gereğince gider avansını yatırmak üzere borçluya HMK. mad. 94 gereğince uygun süre verilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, dava şartı olan gider avansının yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
2004 sayılı İİK. mad. 18 uyarınca şikayetler hakkında re'sen araştırma ilkesinin geçerli olup, mahkemece taraf delilleri ile bağlı olunmaksızın gerekli araştırmalar yapılarak taraflar gelmese bile gereken kararın verileceği, bu bağlamda icra mahkemesinin, şikayeti incelerken tanık dinleyebileceği, bilirkişiye başvurabileceği ve gerekli ise keşif yapabileceği-
Şikayetçinin 2. zümre mirasçı olup mirası kabul yönünde bir iradesinin olmaması nedeniyle mirasın kendisine geçmediğine yönelik iddiaları bulunduğundan, veraset belgesi ve mirasın reddine ilişkin bir karara da rastlanmadığından alacaklının, borçlunun mirasçısı sıfatı ile takibi şikayetçiye yöneltme hakkının bulunup bulunmadığının tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
6360 s. Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan borçlu belediyenin elektrik borcunun hangi tür elektrik kullanımından kaynaklandığı tespit edildikten sonra, borcunun hangi kuruma ve ne miktarda devredildiğinin devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararıyla tespiti gerektiği-
Sözleşme hükümlerine aykırılıktan kaynaklanan davanın yasal dayanağının TBK. mad. 112 ve devamı maddeleri olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görülmemesi gerektiği- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda basit yargılama usûlüne tâbi olan davalar adlî tatilde görülmeye devam edilmekte iken, artık "icra mahkemesinde görülenler hariç" basit yargılama usûlüne tabi olan davalara adlî tatilde bakılmayacağı-
Asliye mahkemece verilen tedbir kararının işçilik alacaklarını (İİK. mad. 179/b, 206) kapsamadığı gerekçesiyle icra müdürlüğünün kararının iptali istemiyle icra mahkemesine yapılan başvurunun şikayet niteliğinde olduğu-  İcra mahkemesince, taraflar gelmeseler bile inceleme yapılıp şikayetin sonuçlandırılması gerekirken (İİK. mad. 18), HMK. mad. 150 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı ya da borçlu sıfatı bulunmayan şikayetçi üçüncü kişinin icra müdürlüğünün işlemini şikayet etmesinde aktif husumet ehliyeti bulunmadığı- Şikayet konusu kararı veren icra müdürü dikkate alınmadan, yetkisiz icra mahkemesine yapılan şikayet nedeniyle yetkisizlik kararı ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili icra mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, borçlunun faize yönelik şikayetinin  kabulüne karar verildiği ve borçlunun  yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiği, bu durumda mahkemece, lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedileceği-
Gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti bulunduğundan şikayetin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılabileceği-
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takipte talep edilen işlemiş faiz miktarına ve işleyecek faiz oranına da itiraz ettiği halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-