İCRA VE İFLÂS KANUNU > 6 - İflâs Yoliyle Takip > - III - KAMBİYO SENETLERİ (ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET) HAKKINDAKİ HUSUSİ TAKİP USULLERİ: > - A) Haciz yolu ile takip: > Madde 169/a - İtirazın İncelenmesi
Borçlunun «itfa» iddiasının dayanağı olan belgenin adi nitelikte olması halinde -İİK. 169/a-III, c: 1 uyarınca- alacaklıya meşruhatlı davetiye gönderilerek «belge altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı yolunda» beyanda bulunmasının isteneceği, duruşmaya geldiği taktirde aynı kanunun 68a maddesi çerçevesinde inceleme yapılarak dayanak belgedeki imzanın alacaklıya ait olup olmadığının araştırılacağı, duruşmaya gelmediği taktirde ise «itiraz edilen kısım için icranın muvakkaten durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği—
Birden fazla borçlu hakkında, borçlulardan birinin ikâmetgahının bulunduğu yer olduğu belirtilerek burada icra takibi yapılır ancak burasının o borçlunun ikametgahı (o borçlu için genel yetkili yer) olmadığı saptanırsa, icra mahkemesince, takibe yetki yönünden itiraz etmiş olan borçlular yönünden «icra dosyasının tefrikine (ayrılmasına) ve yetkili yer olan .... icra dairesine gönderilmesine» karar verilmesi gerekeceği—
Senet bedelinin «yazı» ve «rakamla» farklı miktarda gösterilmiş olması halinde yazı ile olana itibar edilebilmesi için, rakamla belirtilen kısımda tahrifat yapılmamış olması gerekeceği—
Bono bedelinin ödenmesi halinde, bononun borçlu tarafından geri alınması gerekeceğinden, bononun alacaklının elinde bulunmasının -ve borçlu tarafça da İİK. mad. 169/a-I, c: III’e uygun biçimde «bir ödeme belgesi» sunulmuş olmadıkça- dayanak senede ilişkin bir ödeme yapılmadığının kabulü gerekeceği—
Borçlu tarafından «tebligatın usulsüzlüğü iddiası (şikayeti)» ile birlikte «borca itiraz»da bulunulmuş olması halinde öncelikle tebligatın usulsüzlüğü iddiasının incelenip, itirazın süresinde olduğunun tespiti halinde itirazın esasının incelenmesi gerekeceği-
Şirket adına düzenlenmiş olan çekten dolayı şirketin sorumlu olabilmesi için çek hesabının bankadan kime ait olduğunun sorulup, anılan şirkete ait olduğunun anlaşılması halinde, ticaret sicil memurluğundan çekin keşide tarihi itibariyle şirketin yetkilisinin tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği—
Takipte bulunan hamilin kötü niyetli olduğu ispat edilmediği sürece, takip borçlusunun keşideci veya önceki hamillerden biri ile kendi arasında mevcut olan ilişkiye dayanan def’ilerini hamile karşı ileri süremeyeceği—
«Şirketin borçtan sorumlu olabilmesi için iki imza ile temsil edilmesi gerektiği, oysa senette tek imza bulunduğu»nun ileri sürülmesi halinde «borca itiraz»da bulunulmuş olacağı-
Takibe konu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtekarlık davası»na ait dosyanın incelenerek; borçlunun kişisel hak bakımından ceza davasına müdahale ederek, senedin iptalini isteyip istemediği, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesine ve tanık dinlenmesine karar verilip verilmediğinin araştırılarak, böyle bir kararın mevcut olması halinde, yürürlükten kalkmış olan 1086 s. HUMK. 317’ye göre, bu senet hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağından, bu durumun «bekletici mesele» kabul edilip, «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği- (NOT: 6100 s. HMK. 209/1'de tamamen farklı bir düzenlemeyle "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)