3. HD. 02.11.2016 T. E: 2015/14422, K: 12397-
Taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerin tapu malikinin davacı olmadığı, bir bağımsız bölümün üçüncü kişiye satıldığı ve taraflar arasında derdest bir tapu iptali ve tescil davasının olduğu anlaşıldığından, davacının maliki olmadığı taşınmazların eksik metrekareli olduğu iddiası ile tazminat davası açmasının mümkün olmadığı ve bu dava ile derdest tapu iptali ve tescil davasının sonuçlarının birbirini etkileyeceği dikkate alınarak her iki davanın HMK. mad. 166. maddesi uyarınca birleştirilerek görülmesi gerektiği- Davacı inşaat süresinin tamamını kapsayacak şekilde kira yardımı talep etmiş ve mahkemece "talebin kabulüne" karar verilmişse de, yapılan araştırmanın yeterli olmadığı, davalı "bu bedelin ödendiğini" iddia ettiği, davacının ise "davalı tarafa gönderdiği ihtarnamede Temmuz ayı öncesi kira yardımının alındığı" izlenimi oluşturacak şekilde ifadeler kullandığı anlaşıldığından, davalının bu konudaki tüm delilleri toplanıp, ihtarname ile birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın, 6102 s. TTK'nın 4. maddesinde sayılan işlerden olmadığı ve uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu, ticaret mahkemesi sıfatı ile davanın görülmesinin isabetsiz olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunmakta olup, sigorta hukuku TTK. mad. 1401 vd. zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 vd.nda düzenlenmiş olduğundan, TTK.'da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle davanın ticari dava olup asliye ticaret mahkemesinin görev alanı içinde bulunduğu-
Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı Karayolları Genel Müdürlüğü 'nün, kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi olmadığı ve hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden açılan davaların idari yargı yerinde tam yargı davası olarak açılması gerektiği-
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 11.04.2014 tarihinde açılmıştır. 6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine-
3. HD. 20.10.2016 T. E: 2015/15419, K: 11879-
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 23 /07/2013 tarihinde açılmıştır. 6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine-
Tüketici konumundaki davacı tarafından açılan off shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu; mahkemece her iki tarafın ticari işletmesi ile olduğundan davanın ticari dava olarak kabul edilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacının davalı iş ortaklığından alacaklı olduğu ve iş ortaklığının 3. kişilerdeki alacakları üzerine haciz işlemi uygulanabilmesi amacıyla davalı iş ortaklığının hakediş belgelerini imzalamış sayılmasına karar verilmesine yönelik davanın "ticari dava" niteliğinde olmadığı-
Genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesine dayalı istirdat istemi-